10 Ocak 2014 Cuma

Evde Kardanadam Yapımı (Duyusal Çalışma-Yaratıcılık-İnce Motor Kas Gelişimi)


Bu sene karı göremeyince kardanadamımızı evde yapmaya karar verdik. 

Fırın tepsisini çıkardık. İçine biraz nişasta döktük. Üstüne traş köpüğü dökmemiz gerekiyordu ama evde traş jeli vardı. Traş jeli biraz susuz olduğundan üzerine ayrıca su da ekledik.

Göz kararı nişasta

Traş jeli ve biraz da su.

Bu karışımı iyice ovunca şekil alabilecek hale geldi. Suyu azsa su, fazla suluysa nişasta ekledik. Sonra atık malzeme kabımızı çıkardık. Bir plastik şişe kapağını şapka, kalın bir ipliği atkı yaptık. Gözleri maş fasulyesinden, burnunu kakule tohumundan, ağzını çörek otlarından, kollarını da kürdandan yaptık. Kızımın seçtiği değişik renklerde düğmeleri de ekleyince oldukça sevimli bir kardanadam oldu.



Biz kardanadamımızı bir süre sergileyip sonra attık. Ama bu tarifi aldığım sitede bir kutuya kaldırılan karlarla 4 haftadır oynadıklarını söylüyorlardı.

Onlar tabii benim gibi baştan savma yapmamış, ince ince ayrıntılar ve tarif vermiş:

Malzemeler: 
  • 2 paket nişasta
  • 1 kutu tıraş köpüğü
  • Kapaklı plastik bir kutu (Karton kutu da olabilir, örneğin ayakkabı kutusu. Kapaklı olması karı saklama aşamasında işe yarayacak.)
  • Altına sermek için sofra bezi (Gazete kağıdı da olabilir, maksat etraf kirlenmesin. Biz mutfak tezgahında oynadık, sonra da etrafı siliverdik)
  • Evdeki çeşitli malzemeler (Kardanadamın ağzını burnunu yapmak için)

Önce yere sofra bezini serin. Kutunun içine nişastayı dökün, üzerine tıraş köpüğünün hepsini sıkın. Çocuğunuz malzemeleri karıştırsın. Top şeklini alabilecek kıvamda olmalı.Toplardan kardan adam yapın ve dilediğiniz gibi süsleyin. Daha sonra tüm malzemeyi kutuya koyup, ağzını kapatıp kaldırabilirsiniz. Bu şekilde 4 hafta kadar dayanabiliyor, istediğiniz zaman tekrar tekrar oynayabilirsiniz. Kutunun altındaki örtüyü de silkelerseniz, temizlik sorunu da olmuyor.


9 Ocak 2014 Perşembe

Hava Basıncı Deneyi - Saç Kurutma Makinesi ve Pinpon Topu

 
 
 
Hava basıncını keşfetmenin en eğlenceli yolu:
 
  • Saç kurutma (fön) makinesi (tercihen soğuk hava verebilenlerinden)
  • Bir pinpon (ping pong - masa tenisi) topu
Eğer biraz daha fazla kahkaha istiyorsanız ayrıca:
  • Boş bir tuvalet kağıdı rulosu
 
Deney nasıl yapılıyor?
  • Saç kurutma makinesinin soğuk hava bölümü varsa en yüksek ayara getirin, soğuk hava bölümü yoksa plastik pinpon topunu yakmayacak olası en yüksek ayara getirin ve makinein ağzını tavana doğru döndürün.
  • Pinpon topunu hafifçe makinenin ağzından çıkan hava akımına yerleştirin. Pinpon topunun düşmeden, sağa sola gitmeden makinenin ağzından çıkan havada uçtuğunu göreceksiniz.
  • Saç kurutma makinesi elinizdeyken yavaş yavaş yürüyün, makineyi sağa sola eğin ya da makineyi sallayın ve bu sırada topun durumunu gözleyin.
  • Biraz daha eğlence istiyorsanız boş bir tuvalet kağıdı rulosunu sanki topu içine sokmak istiyormuş gibi, yavaş yavaş topun üstüne doğru getirin, bakalım ne oluyor? :) Bu durumu fotoğraflayamadım çünkü çok ani gelişiyor her şey, video çekmek gerekiyor :)



 
Bu deney ile ne öğrendik?
 
Havayı kullanarak pinpon topunu kaldırıyoruz. Pinpon topunu havalandırmak için hava basıncı denen kuvveti kullanıyoruz. Kısaca, bir şeyin başka bir şeyi itmesine, itmek için uyguladığı kuvvete basınç denir. Örneğin üzümü sıktığınız zaman, üzüm üzerinde kaldırabileceğinden fazla basınç uyguluyorsunuz demektir. Biz onu göremiyor olsak bile hava da etrafımızdaki her şeyi iter ve sıkıştırır, ki buna bizim kendi vücudumuz da dahildir. Biz havanın bu etkisini nadiren fark ederiz, çünkü hem bu basınca alışığızdır hem de vücudumuz bu basınca karşı dirençlidir. Araba lastikleri, uçaklar ve yelkenliler gibi şeyler hava basıncının itmesi ile çalışırlar.
 
Bu deney ile gördüğümüz şeye Bernoulli ilkesi denmektedir. Bernoulli isimli İsviçreli bir bilim adamı (hep bu İsviçreli bilim adamlarının başının altından çıkıyor zaten her şey), bu nesnelerin nasıl çalıştıklarını merak etti ve bu etkiyi 250 yıl önce keşfetti. Bu bilim adamı şunu keşfetti: Hava bir şeyin yüzeyinden ne kadar hızlı geçerse, o şeyi o kadar az iter (yani hava basıncı daha düşük olur). Saç kurutma makinesinin yarattığı hava akımına pinpon topunu yerleştirdiğinizde havayı, topun etrafından akması ve düşük basınçlı bir alan oluşturması için zorluyorsunuz. Hava akımını çevreleyen hareketsiz havanın ise daha fazla basıncı vardır ve topu, akımın içinde durması için iter.
 
Hava akımının içine boş tuvalet kağıdı rulosunu yerleştirdiğinizde ise hava, tünel içine yani daha küçük bir alana sokulduğundan daha hızlı hareket eder. Rulonun yani tüpün içindeki hava basıncı, pinpon topunu çevreleyen havadan daha düşük hale gelir ve top, tüpün içine doğru emilir.
 
Deneyi devam ettirmek ister misiniz?
  • Daha uzun, daha kısa, daha dar, daha geniş tüpleri deneyin (kağıt havlu rulosu olabilir)
  • Hava akımında uçurabileceğiniz başka nesneleri deneyin, örneğin küçük bir balon olabilir.
  • Hava akımında iki veya daha fazla topu uçurmayı deneyin. Bir seferinde en fazla kaç tanesini uçurabiliyorsunuz? Toplar birden fazla olduklarında hava akımında nasıl davranıyorlar?
Ya da Huni Deneyi'ni deneyebilirsiniz:
  • Temiz bir huni
  • Bir pinpon topu
Huniyi dik tutun ve topu içine yerleştirin. Topu huniden dışarı fırlatmak için huninin altından kuvvetlice üfleyin.
 
Bu deney de Bernoulli ilkesine başka bir örnektir. Huninin deliğinden üflediğinizde, topun aşağısındaki ve çevresindeki hava çok hızlı hareket eder ve bu nedenle çok düşük basınca sahiptir. Buna karşılık, topun üstündeki hareketsiz hava daha fazla basınca sahiptir ve topu aşağı doğru iterek huninin içinde tutar. Ne kadar hızlı üflerseniz, top o kadar yüksek basınçla huniye doğru geri itilir.
 
 
Elbette bütün bu bilimsel sonuçları kızıma anlatmadım. Henüz sadece 4 yaş 4 aylık, hava basıncı ile tanışması için çok erken. Yaşa göre değil, ilgiye göre eğitim vermek istediğimden, bu deneyi zaman zaman tekrarlamayı ve ne zaman "Anne, bu top neden uçuyor? Neden tüpün içinden fırlıyor?" vs gibi sorular sormaya başlarsa, o zaman yavaş yavaş anlatmayı düşünüyorum. Henüz sadece "Ben kendim yapabiliyorum, topu kontrol edebiliyorum" sevincini yaşama noktasında kendisi. Bana soru sorabilecek yaşa gelene kadar hava basıncını öğrenebilirim diye ümit ediyorum :)
 

 
Şu siteden genişletilmiş çeviridir:
 
 

3 Ocak 2014 Cuma

Kaynayan Sütün Taşması Nasıl Önlenir? Sütü Kaynatmak Gerekli Midir?

 


Sadece çiğ süt kullanıyorum. Sütü ocağın üstüne koyup da işe dalınca her seferinde taşırıyordum. Tencerenin ağzına yağ sür filan dediler ama ona da üşeniyordum. Sonunda tam bana göre bir yöntem buldum:
 
Porselen bir Türk kahvesi fincanının tabağını sütü kaynattığım tencereye koyuyorum. Süt kaynamaya başlayınca tabak da tencerenin dibine vurarak tıkırdamaya başlıyor, sütün kaynadığını haber veriyor. Ayrıca tabak, sütün içinde bir hava koridoru oluşturduğundan taşmasını da engelliyor.
 
Yalnız tabağın tencerenin dibine yapışmaması lazım. Bu nedenle önce sütü tencereye döküp, sonra altını yakıp tabağı öyle atın tencereye. Hatta bir kere de karıştırmakta fayda var. Eğer tencerenin dibi sıcakken tabağı atarsanız da tabak dibe yapışırsa sütün taşmasını engelleyemiyor.
 
Bu yöntem sayesinde sütün başında beklemekten kurtuldum, çok mutluyum.
 
 
 
Bu arada geniş bir kesimce doğru kabul edilen bir yanlışı da belirtmeden edemeyeceğim: Pastörizasyon işlemi için yani sütün içindeki bakterilerin öldürülmesi için sütün kaynatılması gerektiği bilgisi yanlıştır. Kaynatmak bakterileri fazladan öldürmeyeceği gibi sütte tat ve bir takım faydalı içeriklerin de kaybına yol açar.
 
(UHT yöntemi ile süt sterilizasyonunda süt 2 ila 6 saniye arasında 134-150 °C'de ısıtılır.)
 
Bir alıntı yapayım:
 
Pastörize Süt nedir?

Sütün 63-66 ˚C’de 10 dakika veya 72-75 ˚C’de 30 saniye veya 85 ˚C’de 5-10 saniye (hijyenik şartlar gerektiriyorsa süre 1 dakikaya kadar uzatılabilir) ısıl işlem görmesinden sonra derhal 10 ˚C’nin altına (buzdolabı sıcaklığında) soğutulmasıdır.

Pastörizasyon ile şu yararlar sağlanır;
•Hastalık etkeni bakterilerin tamamı yok edilir. Böylece insana sütle geçen hastalıklar tamamen ortadan kalkar.
•Hastalık etkeni olmayan bakterilerin sayısı da çok düşük düzeye indirilir (% 99’u ölür)
•Süt ısıtılıp soğutulduğu için dayanma süresi (raf ömrü) uzar.
•Pastörizasyonla B grubu vitaminlerinde % 5-10 ve C vitamininde % 10-20 oranında kayıp olabilir. Bu kayıp diğer içme sütü çeşitlerine göre çok düşüktür. İçme sütünün kalitesi bakımından ısıl işlem yöntemleri karşılaştırıldığında, çiğ sütün direkt tüketilemediği kabul edildiğine göre, insan beslenmesi ve sağlığına en yararlısı ve mükemmelinin pastörize süt olduğu söylenebilir.
•Süt serum proteinlerindeki %5-10 oranındaki denatürasyon sindirim açısından yararlı bir işlemdir. Midede olması gereken ön sindirim daha süt vücuda alınmadan gerçekleşmiş olmaktadır.
•Lisin amino asidindeki kayıp kaynamış sütte %6, UHT sütte %4.5 iken pastörize sütte %1.5’dir. Lisin kaybı en az olan süt pastörize süttür.
•Süt yağının homojenize edilmesiyle (ince zerrecikler halinde dağılmasıyla) pastörize sütün tadı daha beğenilir hale gelmektedir.
•Süt proteinlerindeki lisinin amino grupları ile laktozun karbonil grupları arasındaki maillard reaksiyonu sonucunda diğer sütlerin renginde esmerleşme görülebilir. Pastörize süt doğal beyaz rengindedir. Çocukların, yetişkinlerin iştahını arttırır.
•Diğer süt çeşitlerinde süt şekeri 100˚C’nin üzerinde proteinlerle pişmiş tad -Laktoglobulinin yapısındaki S ihtiva eden amino asitlerin parçalanarak SH(gruplarının serbest hale gelmesi) oluşturabilir. Pastörize sütte kesinlikle bu durum söz konusu değildir. Uygulanan sıcaklık yüksek olmadığı için pastörize sütün tadı çok hoştur.
•Süt yağı ve mineral maddeler pastörizasyonla etkilenmez.
•Çiğ süte kıyasla pastörize süt ile verimlilikte, enfeksiyonlara karşı koyma, kan yapımı ve çocukların gelişmesinde herhangi bir fark bulunmadığı araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır.
•Pastörize süt ısıtmaya gerek kalmadan her yerde güvenle içilebilir.

Bütün bu üstünlükleri nedeniyle sütten yararlanmanın en iyi yolu pastörize (günlük süt) olarak içilmesidir.
Pastörize süt tüketilirken şu hususlara dikkat edilmelidir;
•Pastörize süt kesinlikle kaynatılmamalıdır. Aksi halde besin değerinde ve lezzetinde kayıplar olmaktadır.
•Raf ömrü içerisinde (son kullanma tarihine dikkat !) tüketilmelidir.
•Tüketilene kadar 10 ˚C’nin altında muhafaza edilmelidir (buz dolabında)
•Pastörize sütü buzdolabına koymayan marketten süt satın alınmamalı.
•Pastörize süt uzun ömürlü (UHT) kutu sütleriyle aynı süt olarak görülmemeli.