27 Ağustos 2010 Cuma

Çocuklu hayat çok mu zor?



Bu sorunun cevabı bardağın dolu tarafını mı, boş tarafını mı gördüğünüze bağlı olarak değişir.

Geçenlerde kızımla parkta dolaşırken köpeğini yürüyüşe çıkarmış bir teyze ile karşılaştık. Kızım av-av ile ilgilenirken ben de teyze ile sohbet ettim. Laf döndü dolaştı teyzenin kızına geldi. Kızı benimle yaşıtmış ve eşyalarını teyzenin evine yığıp 3 seneliğine Kanada'ya doktora yapmaya gidiyormuş.

İçimden teyzenin kızı için üzülürken yakaladım kendimi. Teyze durumu anlatırken hüzünlenivermişim: "Vah vah, benimle yaşıt ama henüz evli bile değil". Dikkat edin: "Evli bile değil" diyorum. Evlilik çocuk doğurmak için atılması gereken ilk adım ya, ondan :)))

Sonra düşündüm: "Sivri zeka" dedim kendi kendime "O kızcağız da seni görse burada, amliyatla doğum yapmış, vücut perperişan, saç baş bir tarafta, çocuğun peşinde kendini kaybetmiş, doktora tezini tamamlamaya vakit bulamayıp gerim gerim gerilmiş vaziyette... Herhalde sana acırdı. Hatta içinden de "ohhh, ben ne mutlu ki çocuk yapmadım, istediğim zaman istediğim yere gidebilir, doktora da yapar, üzerine de doçentlik tezi yazarım" derdi."

Gülümsedim sonra kendi kendime... Yaşadığım hayatı ben tercih ettim ve seçimlerimin sonucundan memnunum. Kızım ileride "Ben kariyerimde ilerlemek için çocuk sahibi olmaktan vazgeçiyorum" derse çok üzülürüm ve ona hata yaptığını söylerim.

Bence: Çocuk büyütmek bir insanın hayatta alabileceği en büyük sorumluluk ve dolayısıyla en büyük olgunlaşma hamlesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder