5 Ekim 2010 Salı

Yoğurt yapma makinesi gerekli mi?

"Yoğurt makinesine gerçekten ihtiyaç var mı?" diye sorar çoğu anne.

Aslında elbette zorunlu bir ihtiyaç değil. Zira yoğurt yapmak kolay bir işlem. 
Gelgelelim bebeğinin peşinde koşmaktan fenalık geçirmiş, her 2 saatte bir taze yemek yapan bir anne için her gün taze yoğurt mayalamak çok zor olabiliyor. Ben hemen hemen 2 yıldır yoğurt yapma makinesi kullanıyorum. Memnunum. Arada makinem bozuldu, yaptırdım. Kullanmaya devam ediyorum. Pek çok arkadaşım sırf üşendiklerinden taze yoğurt yapmıyorlar. Oysa bizim doktorumuz "En fazla bir gün önceki yoğurdu yedirin, 2 günlük yoğurt yedirmeyin" demişti bize; nedenini bilmesem de kızıma her zaman taze yoğurt yapıyorum. Ama makinem olmasaydı ben de üşenebilirdim doğrusu.

Yoğurt makinesinin avantajları nelerdir?
  1. Sütü ısıtmak gerekmez. Buzdolabından çıkardığın sütü bile doğrudan makinenin içine koyabilirsin ve yoğurdun yine de kıvamında olur.
  2. Maya olarak kullandığın yoğurdun da oda sıcaklığında olması gerekmez.
  3. Sütün ısısını ayarlamak için beklemen ve gelip gidip parmak veya dereceyle sıcaklık kontrolü yapman da gerekmez.
  4. Bebek uyuduktan sonra, akşam yatmadan yoğurdu mayalarsın, sabah kalktığında yoğurdun hazır olmuş olur. Tuttu mu, tutmadı mı; kavanozu oynatsam mı, yoksa biraz daha mı beklesem derdin olmaz. 4-5 saat içinde yoğurdunun hazır olacağını bilirsin.
  5. Ayrı ayrı, minik kavanozların içinde yaparsın yoğurdunu. Dışarı çıkarken bu kavanozları yanına alabilirsin. Ayrıca bebeğinin ne kadar yediğini, miktarı belirli olan bu kavanozlar sayesinde ölçebilirsin. Kavanozları ayrıca bilumum diğer mamayı yanında taşımak için de kullanabilirsin.
İşte benim yoğurt makinem:
Tefal pahalı olan markalardan. Aldıktan sonra fark ettim ki çalışma prensibi çok basit. Dolayısıyla bu kadar pahalı olmayanlar da aynı işi görür.

Yoğurt makinesi alırken bence dikkat edilmesi gereken noktalar şunlar:
  1. Ayrı ayrı minik kaplarda yoğurt yapmak hem bebeğin yiyeceği miktarı ayarlamak açısından kolaylık, hem de yoğurdunu taze ve sulanmamış yemeyi sevenler açısından faydalı.
  2. Kapların cam olması önemli. Bazı markaların kapları plastik oluyor. Ben kullanmadım ama kullananlar plastiğin kokusunun yoğurda sindiğini söylüyorlar. Zaten kokusu sinmese bile plastiğin 40 derecede ısınmasının zararlı olabileceğini düşünüyorum.
  3. Kapların tamamını içine alan bir makine daha iyi olabilirmiş. Yani demek istediğim şu ki, resimde de görüldüğü gibi benim makinemde kapların yarısı şeffaf kapak kısımının içinde. Oysa ısınan ve sıcaklığı veren kısım diğer taraf. Sanırım bu nedenle, yoğurtlarımın üstü daha sulu olurken ısınan kısmın içinde kalan alt kısım daha yoğun oluyor. Belki de bunun nedeni sadece mayanın dibe çökmesi de olabilir. Ama yine de kapların hepsini olduğu gibi sıcak bölgeye alan başka markalar da görmüştüm, belki bu şekilde yapan makinelerde daha yoğun olur yoğurtlar.
Yoğurdu her yaşta yemek lazım. Taze yoğurdun tadı da bir başka oluyor. Eşim akşamları televizyon karşısında geçerken eline bu kaplardan bir tane alıp izlerken yemeye bayılıyor. Dolayısıyla bir tek bebeğim değil, hepimiz faydalanıyoruz makineden.

Kızım ilk 6 ay sadece anne sütü emdi. Sonra ilk başladığımız ek gıda yoğurt oldu. Bir çay kaşığı, 2 çay kaşığı derken 6. ayın sonunda yukarıda görülen kaplardan bir adet bitiriyordu. Derken yoğurt yemeyi birden kesti. Sanırım 8. aydan itibaren yoğurt yemeyi reddetti. Ama bu makinelerle mayalama derdim olmadığından ve biz de severek yediğimizden ben mayalamaya devam ettim. Azar azar dudaklarına yoğurt sürüp duruyordum. Derken 12. ayda birden yoğurdu tekrar yemeye başladı ve şu an yani 12. ayın sonunda yukarıda görülen kaplardan 2 tanesini rahatlıkla bitiriyor.

Dolayısıyla; ben bir yoğurt mayalama makinesinin zaruri olmayan ama annelerin işini kolaylaştırması bakımından alınması gerekli bir alet olduğunu düşünüyorum.

Merak edenler için makinede yoğurt yapımı:
Kapların içine süt konulur. Her bir kaba bir çay kaşığı yoğurt eklenir.  Kaplar makineye yerleştirilir, makinenin düğmesine basılır. Akşam yaparsanız, sabah kalktığınızda yoğurdunuz hazırdır. Buhar yapmaması için soğuyuncaya kadar beklenir. Kapların ağızları kapatılıp buzdolabına konulur ki biraz daha katılaşsın. Yemeden önce buzdolabından çıkartılıp oda sıcaklığında ılıması beklenir. Sonra da bebeğinizin midesine gidiverir. İşte hepsi bu kadar :)

Not: Yoğurt yapmaya üşenen annelere kefir mayalamak daha kolay gelebilir. Ayrıca kefirin hem probiyotik hem de prebiyotik olması bağırsaklar açısından fazladan fayda sağlıyor.

Not: Eğer katı ve lezzetli yoğurt yapmak istiyorsanız:
  1. Maya olarak önce organik yoğurt, sonra da kendi yaptığınız yoğurdu kullanın. Normal hazır yoğurtlardan kullanırsanız, yoğurdunuzun sümüksü olduğunu, erimiş kaşar gibi uzadığını görebilirsiniz.
  2. Çiğ süt kullanın. Çiğ süt bulamıyorsanız en azından günlük şişe süt kullanın.Yağı alınmış sütten katı yoğurt olmaz. Sütü kutularken içinde ne gibi maddeleri öldürüyorlarsa hem tadı gidiyor hem de yoğurdu sulu oluyor. Ben bir süt obur olarak, kutu sütlerden hoşlanmıyorum.
  3. Malzemeler (yani süt ve maya) mümkün mertebe oda sıcaklığında olsun. Buzdolabından çıkar çıkmaz veya kaynamış ama 40 dereceye düşmemiş sütle yoğurt yaparsanız ekşi ya da sulu olma riski fazla olur. Yine de ben çoğu zaman buzdolabından sütü çıkartıp hemen mayalıyorum. Ekşi, sulu filan olursa da ayran yapıveriyorum.
  4. Yoğurdu soğumadan buzdolabına koyarsanız, buhar yapar ve buhar kapağına çarpıp su olarak yoğurdun içine geri düşüp yoğurdu sulandırır. Ama eğer buzdolabına kaldırmak için yoğurdun soğumasını beklemek istemiyorsanız yoğurt kaplarının kapaklarını kapatmadan önce, kabın ağzı genişliğinde bir parça peçete koyup kapağını öyle kapatın. Bu durumda oluşan buharı peçete emer ve yoğurdun sulanmasını engeller.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder