27 Nisan 2011 Çarşamba

Londra çocukla gezilir mi?


Kesinlikle, evet. Londra, çocukla en rahat gezilebilecek yerlerden biri. 
  • Bir kere sokaklar temiz; her gün, sabah saatlerinde sabunlu su ile yıkanıyor. Çocuk yere düştü, orayı burayı elledi derdi yok. Bırak çocuğu yerde emeklesin, o derece :)
  • Kaldırımlar geniş ve alçak. Puset taşımak için ideal. Pusetle tüm şehri sıkıntısız dolaşmak mümkün.
  • Otobüsler de alçak. Bu nedenle otobüse pusetle binmek de çok kolay. O meşhur iki katlı, kırmızı Londra otobüslerinin alt katının ortasında boş bir alan var. Bu alana pusetinizi yerleştiriyorsunuz ve hemen bu alanın yanında bulunan koltuklar da bebekli yolculara ait oluyor. Bu koltukta oturanlar size yer vermek zorundalar. Bir seferinde kızım, eşimin kucağındayken otobüse bindik. Bu koltuklarda oturanlar bizim farkımıza varmadı. Otobüsün şoförü yolcuları uyardı ve eşim, kızımızla birlikte koltuğa oturana kadar otobüs hareket etmedi. Bu derece hassaslar yani.
  • Şehrin her yerinde ama hemen hemen her sokak arasında dahi yemyeşil bir park var. Yorulduğunuz zaman uzanıveriyorsunuz bu parklardan birinde çimenlerin üstüne, çocuğu da salıveriyorsunuz parkın içine... Dinlenmek için eve dönmenize gerek kalmıyor. Turist sirkülasyonu ile birlikte İstanbul'dan daha kalabalık bir şehirde bu kadar çok ve üstelik içinde yaşlı ağaçların bulunduğu parkı görmek içinizi sızlatabilir.
Kontesim ağaçların arasında saklambaç oynarken...
  • Bu parklarda çocuklar binbir çeşit hayvan görüp hem eğleniyorlar hem de zekalarını geliştiriyorlar. Bu parkların iki tanesinde hayvanat bahçesi olduğunu biliyorum: Battersea Park ve Regent Park içindeki, 1828 yılında kurulmuş dünyanın en eski hayvanat bahçesi olan Londra Hayvanat Bahçesi. Battersea Park bizim kaldığımız yerin hemen karşısında olduğu için gitmiştik. İçinde küçük bir hayvanat bahçesi olduğunu tesadüfen fark ettik. Giriş yetişkinler için 7 pound, çocuklar içinse ücretsiz. İçeride çocuklar için bir de oyun alanı var. İçerideki düzenlemeyi görünce İstanbul'daki çocuk parklarını düşünüp üzülüyorsunuz. Orada çocukla saatler geçirmek mümkün ama eğer şehrin göbeğinde bir yerlerde kalıyorsanız, o bölgeye yolunuz düşmeyecektir. Bölgeye sadece otobüsle ulaşım var ve parkın hemen giriş kapısının önünde otobüs durağı mevcut. Londra Hayvanat Bahçesi'ni ise buradan bulabilirsiniz.
Battersea Park'ın önünde otobüs durağı olan girişi.

Parkın içindeki gölette kızım kuşları beslerken.

Martı, karga, güvercin ve serçeden başka kuş göremeyen
biz İstanbullular için çok ilginç kuş türleri de gördük.
  • Londralılar fazla mutfağa girmiyorlar. Evlerin çoğunun Amerikan mutfak olmasından da bu durumu anlayabiliyorsunuz. Bu nedenle adım başı sandviç satan dükkan bulmanız mümkün. Bizim Kontes Hanım iki satte bir acıkır. Kızım acıktığında, onu, sıcak/soğuk sandviç, meyve salatası ya da içinde havuç/ceviz vs bulunan keklerle besledim.

  • Her müzenin içerisinde çocuklara özel interaktif alanlar ve oyun alanları mevcut ve ayrıca yemek yenebilecek yerler de var. Ayrıca zaten tüm müzeler çocuklarla dolu olduğundan kimse sizi yadırgamıyor. Türkiye'de çoğu zaman çocukla birlikte müze ya da sergi gezerken insan, ortama hakim olan sessizliği bozduğu için rahatsız oluyor. Oysa Londra'da tüm müzeler çocuk kahkalarıyla inliyor :)

  • Metro ve otobüs ile ulaşım çok rahat olduğu gibi taksileri de bizimkilerden farklı bir dizayna sahip. Özel bir tasarımmış. Pusetle taksiye binmek ve hatta çok sıkıldığında çocuğu ayakta tutmak bile mümkün.
Siyah Londra taksileri

Bu taksiler özel tasarımmış.

Dünyaya da ihraç ediliyormuş.

İçinde ters yöne giden ve katlanabilen
koltukları var; bagajı ise yok.
Velhasılı kelam, Londra çocukla gezmek için çok uygun bir şehir. Gitmeyi düşünenlere tavsiye ederim. İstanbul'da olduğunuzdan daha rahat edeceğiniz garanti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder