Öncelikle belirtmek isterim ki ben ev işi ve zaman yönetimi konusunda konuşacak son kişiyim aslında :) Ev işi yapmaktan hiç hoşlanmam, ayrı eve çıkıncaya kadar da yapmadığımdan beceremem de zaten. Ayrıca da tembelimdir ve her işi de son dakikaya bırakırım. Off, of :)
Gelgelelim bu tembellikle eğer evim "Kalk gidelim" demiyorsa, bunu da bir iki küçük tüyoya borçlu olduğumu söylemeliyim. Bu tüyolarımı paylaşmak istiyorum izninizle. İşte beşinci tüyom: Akılı Elektrik Süpürgesi
Evimde 8 yaşında bir kedim ve 2,5 yaşında bir kızım var. Ayrıca henüz 1 sene evvel bel fıtığı ameliyatı geçirdim ve omurgamda 6 adet vida var. Offf ki of :) Eğilip kalkmak bir dert. Yerdeki tüy topakları, kedimin etrafa saçtığı kumlar ve kızımın sağa sola döktüğü kırıntının haddi hesabı yok. "Kaçıncı yüzyıldayız, her şeyi buldular da buna mı çare bulamadılar?" dedim ve biraz araştırma yapınca buldum: iRobot Roomba
2002 yılından bu yana kullanılıyor ve üstelik Türkiye'de de satışta. Fiyatı biraz tuzlu. Alsam mı, almasam mı diye sağda solda araştırmaya başladım. Çevremde kullanan yok. İnternette forumlara bakındım. Daisy diye bir başka süpürgenin daha ucuz fiyata satıldığını gördüm. Ucuzdur vardır illeti diye düşündüm ama en azından bir deneme olur, işe yaramıyorsa da verdiğim paraya acımam diye düşünerek Daisy Akıllı Elektrik Süpürgesi alarak robot elektrik süpürgeleri ile macerama başladım :)
Daisy, Tayvan malıymış. Kullanılan malzemeler çok basit. Emiş gücü az. Ama ben bu süpürgeye ba-yıl-dım. Bir kere çalıştırınca bağımlısı oldum. Gidip gelip çalıştırmaya başladım :) Kedim geceyi odasında kapalı geçirir. Sabah kalktığımızda odanın kapısını açar açmaz içerideki tüm tüyler dışarıya dağılır. Sabah ilk iş gidip Daisy'yi çalıştırıyor ve kapıyı geri kapatıyordum. Tüm gece şarj olan Daisy tüm odayı 40 dakikada pırıl pırıl yapıyordu. Diğer odalarda da denemeye karar verdim. Bir tek salonumda halım var. Daisy halıya çıkıp inemiyordu. Bir forumdan aldığım akılla pillerin yanına kurşun ağırlık koydum, o sorun da ortadan kalktı. Elektrik süpürgesi kadar olmasa da şarjlı el süpürgesi kadar temizlik yapıyordu. Düz zeminleri ise harika temizliyordu. Kızımın tüm mutfağa yaydığı kırıntıları toplaması için mutfağa kapatıyordum kendisini. 40 dakika süren şarjı ile istediğim her şeyi yapıyor ve sonra da kendi kendine gidip şarj ünitesine poposunu dayayarak, kendisini şarj ediyordu. Tek bir sorun vardı: Şarjı sürekli bozuluyordu ve yetkili servisi yoktu. Tamirciye götürdüm, "Bunların içinde özel bir çip var, şarjlarını tamir edemiyoruz" dediler. Ona verdiğim para da çöpe gitmiş oldu böylece :(
Ben de gözümü kararttım, irobot Roomba'nın Türkiye'deki en ucuz modelini sipariş ettim. Sanırım artık elektrik süpürgesi vurma işini tamamen rafa kaldırmak üzereyim :) Roomba'nın emiş gücü harika. Normal bir elektrik süpürgesinden hiçbir farkı yok. Halılara inip çıkmakta zorlanmıyor. Şarjı gayet uzun gidiyor ve bir şarj süresince 3 odalı evimi neredeyse tamamen temizleyebiliyor. Yedek parça ve servis hizmeti de var. Bir temizlikçi kadına 1 ayda vereceğim para ile yıllarca kullanacağım bir yardımcı edinmiş oldum.
Şimdi merak edenler olur diye biraz karşılaştırmalı açıklama yapayım:
Önce iki aletin de altını göstererek başlayayım işe:
Yukarıdaki resimlerde de görüldüğü gibi Roomba'nın altında normal elektrikli süpürgelerde olan büyük fırçalardan var. Bir kıl fırçanın yanında bir de plastik fırça var. Bu iki fırça karşılıklı ters yönlerde dönerek kılı tüyü topluyorlar. Daisy'nın altında ise büyük fırça yok, o sadece emiş gücü ile kirleri topluyor. Kedimin odasındaki tüyleri toplamak için yetiyordu bana ama salonda zorlanıyordu. Roomba'nın tek bir yanında çok sert malzemeden bir fırça var. Daisy'nın ise her iki yanında çok uyduruk bir malzeme ile yapılmış iki fırça var. Roomba'nın fırçası sert olduğu için kıyıda köşede kalmış parçacıkları bir vuruşta ortalığa çıkarıp emiyor. Ancak yine sert olduğundan yere dökülmüş ekmek kırıntılarını vurdukça uçuruyor. Uçan ekmek taneleri odanın başka bir yerine savruluyor, Roomba'nın o taneyi bulması için bayağı vakit harcaması gerekiyor. Daisy'nın fırçaları ise hafif olduğundan ve karşılıklı döndüğünden örneğin ekmek tanelerini ortaya toplayıp hemen içine çekiveriyor. Ben bu yönden Daisy'nin sistemini çok beğendim ama malzemesi kötü...
İşte köşeler böyle temizleniyor:
Şimdi de hareket mantığını anlatayım:
Yukarıdaki sistemde her iki aletin de kullandığı rast gele, sarmal, duvar boyunca ve z şeklinde hareketlerin toplamında odayı nasıl temizlediğini görüyorsunuz. Aletin odada geçmediği yer kalmadığı gibi çoğu yerin üzerinden de birkaç defa geçiyor. Ki hepimiz biliriz ki elektrikli süpürge vururken de aynı yerden birkaç defa geçmemiz gerekir yeterli temizliği sağlayabilmek için. Ama tabii tüm bu hareketler için de aletin zamana ihtiyacı var. Annem mesela "Ay, ben onu bekleyene kadar kendim süpürüveririm" diyor :) Ama bir yandan çocukla uğraşırken o "süpürüveririm, yapıveririm"ler gerçekleşmediği için kendisi de açmak zorunda kalıyor Roombamızı. Ben genelde şöyle yapıyorum: Uyanır uyanmaz Roomba'yı kedinin odasına koyup orayı bir temizlettiriyorum. Bu arada kahvaltıyı hazırlıyorum. Kahvaltı bitince de mutfağa getiriyorum, bir de orayı süpürtüyorum. Evden çıkacaksam salon, mutfak ve kedi odası kapılarını kapatıp antre, hol ve yatak odasını temizlemesini sağlıyorum. Kızım uyurken de salona koyuyorum kendisini. Tüm ev böylece temizlenmiş oluyor. Roomba'nın ileri modellerinde evin haritasını algılayıp ona göre hareket etme özelliği de varmış. Ama henüz o kadar para verebilecek durumda değilim, bu şekilde idare ediyoruz. Bir de Roomba'nın bir yedek parçası var. Onlardan alıp kapıların önüne koyunca Roomba odadan odaya kendiliğinden geçebiliyormuş. Henüz ona da ihtiyaç hissetmedim. Sanal duvar uygulaması da var, girmesini istemediğiniz yerler için. Ben sanal duvar yerine, oda kapılarını kapatarak hallediyorum şimdilik.
Güncelleme: Yeni bir eve taşındım. Mutfağım salonla bitişik. Artık sanal duvarımı sıklıkla kullanıyorum. Biz kızımın odasındayken Roomba mutfak ve salonu temizliyor, bizi rahatsız etmiyor. Biz salonda yemek yerken de arka odaları temizliyor. Sanal duvarımız sabir bir şekilde koridorda duruyor. Gerçekten de sanki orada duvar varmış gibi davranıyor alet. Duvar dibinden ilerliyor filan, seyretmesi de zevkli :)
Toz torbası olayını da anlatayım:
Her iki alet de tozu bir toz toplama kutusunda biriktiriyorlar. Günlük temizlikten sonra hazneyi boşaltmak gerekiyor. Roomba ile birlikte bir de fırça temizleme aparatı geliyor. Çok basit bir alet ama saçların ve kılların yapıştığı alttaki büyük fırçayı 2 saniye içinde temizleyiveriyor. En sevdiğim parçalardan biri :) Daisy'nın yedek parçası yok ama Roomba ile birlikte yedek filtreler de geliyor. Onlar da bitince internet üzerinden yedek filtre satın almak da mümkün. Hazne küçük gibi geliyor ama her gün temizlenen evden çıkan toz toprak (ki bizim evde bir de kedi tüyü faktörü olmasına rağmen) asla o kutuyu dolduracak kadar olmuyor.
Her iki aletin de şarj ünitesi var. Her ikisi de bataryası azalınca şarj ünitesini buluyor, geri geri gidip popolarını şarja dayayarak kendilerini şarj edebiliyorlar :)
Her iki aletin de programlanma özelliği var. İstediğiniz gün ve saate programlayabiliyorsunuz. Ben bu özelliği her ikisinde de kullanmadım.
Daisy'nin uzaktan kumandası aletle birlikte geldi ve çok işime yaramıştı. O yukarıda gördüğünüz hareket silsilesinin sonlanmasını beklemenize gerek kalmadan uzaktan kumanda aleti ile Daisy'yi yönlendirip temizliği hızlandırabiliyorsunuz. Roomba'nın uzaktan kumandası ücretli ama en kısa zamanda alacağım bir tane. Gerçi belli olmaz bakarsınız eşime iPhone üzerinden bir Roomba uzaktan kumandası yaptırtırım: http://www.youtube.com/watch?v=Jd-yYoZcXJw&feature=related
Daisy'nin en sevdiğim özelliği: Uzaktan kumanda ile rast gele, sarmal, duvar boyunca ve z şeklinde hareket özelliklerinden birini çalıştırabiliyorsunuz. Mesela diyelim ki duvar diplerine yerleşmiş tozlar var. Sadece duvar boyunca özelliğini çalıştırarak, sadece o bölgeleri temizletebiliyorsunuz. Roomba'da bu özellik yok.
Roomba'nın en sevdiğim özelliği: Toz dedektörü var. Temizlik yaparken tozların yoğunlaştığı bir yere denk gelince üzerinde "fazla kirli" ışığı yanıyor ve oradaki kirleri tamamen temizleyinceye kadar aynı yerde dönüp duruyor. Mesela çocuğunuz yere bir şey döktü diyelim ki, Roomba'yı odaya bıraktığınızda o dökülen kırıntıların bulunduğu bölümü tespit edip o noktada temizliği yoğunlaştırıyor. Bu özellik de Daisy'de yok.
Daisy, sonuna kadar kullanabilirsem aldığı parayı hak edip olduğu gibi çöpe gitmek zorunda kalacak sanırım (çünkü yedek parçası ve tamircisi yok) ama Roomba aldığı parayı sonuna kadar hak ediyor, helali hoş olsun :) Belim rahat, kafam rahat...
Roomba'ya önce Şaziment adını taktım. Tüm gün evin içinde kıpır kıpır dolaşıyor. Sonra feminist damarım kapardı, Rıfkı demeye başladım kendisine. Kızım da Şaziment diye çağırıyor Roomba'yı artık :) Ailemizin bir üyesi oldu kendisi... Bir de sert yüzeyleri ıslak temizleyen Scooba isimli bir kardeşi varmış. Henüz Türkiye'de satışı yok. Gelir gelmez ilk ben alacağım, emin olabilirsiniz :)
Bu arada benim temizlik anlayışıma güvenmeyenler olur diye başka blogculardan da kullananların yorumlarını veriyorum:
Türk bir anne blogger: http://deydanindukkani.blogspot.com/2011/06/roombasiz-hayat-coook-bayat.html
Amerikalı bir kadın blogger: http://unclutterer.com/2007/06/01/roombas-cute-powerful-and-they-save-you-time/
Amerikalı ve evli bir erkek blogger: http://heresthethingblog.com/2011/08/10/irobot-roomba-780-review/
Güncelleme: Taşındım ve yeni evimin içi mimari açıdan daha geniş. Mesela mutfak salonla bitişik, kapılar geniş, koridor geniş vs. Bu nedenle Roomba daha iyi performans gösteriyor. Her gün çalıştırıyorum artık. Son bir ayda normal elektrik süpürgesini sadece tek 1 defa açtım. Evin içinde bir aydır 6 kişi yaşıyorduk ve her gün sahilden geldiğimizde ev kum oluyordu ve 3 adet çocuk evi sürekli kırıntı yapıyordu... Mecbur kaldım, elektrikli süpürgeyi çalıştırdım. Ama bu tür bir ekstrem durum haricinde artık normal süpürgeyi çalıştırmam sanırım, Roomba yeni evimizde tamamen elektrikli süpürgenin yerini aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder