Bulaşık makinesinde deterjandan başka bir ürün kullanmak isteyince çok eleştiri almıştım. Efendim, makinelerin karmaşık çalışma prensiplerine uygun deterjanlar ancak fabrikalarda üretilebilirmiş filan falan...
Bakın şu karmaşık (!) bulaşık makinesi nasıl çalışıyor (http://home.howstuffworks.com/dishwasher.htm)
1. İçine su alıyor.
2. En alttaki yuvarlak bölgede bulunan elektrikli tesisat ile suyu ısıtıyor.
3. Otomatik olarak deterjan kapağını açıyor. Deterjan sıcak suyun içine dökülüyor.
4. Üst rafın altında ve en altta bulunan pervaneler yardımı ile deterjanlı sıcak suyu bulaşıklara püskürtüyor.
5. Kirli suyu akıtıyor.
6. Bulaşıkların üzerine bu sefer temiz su püskürterek durulama yapıyor.
7. Durulama suyunu boşaltıyor.
8. İçindeki havayı ısıtarak, buharlı kurutma yapıyor.
Elde yıkamaktan ne farkı var şimdi bunun?
Ben 5-6 senedir bulaşık makinesi tuzu yerine limon tuzu kullanıyorum. Henüz makinemde hiçbir sorun olmadı. Zaten limon tuzu kireç çözüdür. Siz de gözünüzle etkisini görmek istiyorsanız kireçlenmiş çaydanlık ya da elektrikli su ısıtıcısına su ve limon tuzu koyup kaynatın, kireçlerin nasıl çözüldüğünü ve aletin pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz. Hatta soğuk buhar makinesi kullanıyorsanız, onda da aynı işlemi uygulayabilirsiniz. E, bulaşık makinesi tuzunun asli işlevi de kireç çözmek olduğuna göre, neden onun yerine limon tuzu kullanmayayım?
Parlatıcı olarak da sirke kullanıyorum. Parlatıcı durulanmadığı için bulaşıkların üzerinde kalıyor ve bu nedenle özellikle parlatıcının doğal ve yenilebilir bir madde olması çok önemli. Parlatıcının tek işlevi, camların mat görünmesini engelleyen cam cilasını korumak. Sirke de bu işlevi gayet iyi yerine getiriyor. Sık yıkamada camların cilası zaten çıkar bir süre sonra. Parlatıcı kullansanız da çıkar, sirke kullanınca da çıkıyor. Ama arada herhangi bir süre farkı yok. Yani sirke, kimyasal parlatıcılardan daha az korumuyor kesinlikle. Ayrıca her ihtimale karşın daha sık kristal bardak kullanmaya başladım. Kristallerde cila mı yok, nedir; bilmiyorum ama kristal her şekilde pırıl pırıl parlıyor. Benim makinemde sirke koku da yapmıyor. Ama eğer üzüm sirkesinin kokusunu duyar ve rahatsız olursanız, daha az kokan elma sirkesini deneyebilirsiniz.
Makinenin tuz gözüne limon tuzu, parlatıcı gözüne de sirke doldurduktan sonra geriye kaldı bulaşık deterjanı gözü... Onun için de çeşitli karışımlar denedim. Ama hepsi de matlık yaptı... Bir de ben öyle deterjan imalatı ile zaman harcayabilecek bir tip değilim. En sonunda şunda karar kıldım:
Bulaşıkları eskiden sudan geçirmez, doğrudan makineye atardım. Şimdi bulaşıkları önceden sudan geçiriyorum. Ki sanırım dünya üzerindeki tüm kadınlar, bulaşık makinesi kullansınlar kullanmasınlar, bu ön sudan geçirme işlemini yapıyorlar zaten. Sudan geçirirken ellerim suya değmesin diye İKEA'dan bulaşık fırçası aldım. Başka yerlerde de satılıyor bu tür fırçalar.
Eğer hakikaten dibi tutmuş bir şeyler varsa çok çok nadiren telle de ovalıyorum. Sonra da makinenin deterjan gözüne limon tuzu dolduruyorum. Eğer tencere, tava filan çok aşırı yağlı şeyler varsa belki bir avuç da makinenin içine limon tuzu atıyorum. Ve hepsi bu kadar...
Eğer bulaşıklar çok yağlıysa yüksek ısıda çalıştırıyorum. Bir sene Rusya'da, Rus bir ailenin yanında yaşadım ben. Orada bulaşık deterjanı hiç kullanılmaz. Bulaşıklar yüksek ısıda akan suyun altına sokulup, çıkarılmak suretiyle yıkanır. Bulaşık deterjanı kullanmak zorunda olduğumuz fikri nedense bizim beynimize işlemiş, aksini düşünemiyoruz. Aslında yüksek ısıda su bile yeterli yemek bulaşığını yıkamak için.
Eğer bulaşıklar çok da yağlı değilse, zaten de ön sudan geçirme de yaptığım için, bardak yıkama programında, 35 derecede yıkıyorum. Ki aslında bir insan elinin dayanabileceği maksimum sıcaklık zaten 40 derece. Dolayısıyla bulaşık makinesi yokken, yani bundan 20 sene evveline kadar zaten bulaşıklar elde ve en fazla 35 derece sıcaklıkta yıkanıyorlardı. Bardak programı çok da kısa olduğundan, elektrik sarfiyatı da az oluyor.
Senelerdir bulaşık makinesi tuzu ve parlatıcı kullanmıyorum. Hiçbir sorunla karşılaşmadım, makinem hala pırıl pırıl yıkıyor, herhangi bir arızası da olmadı. 6 aydır da deterjan yerine limon tuzu koyuyorum. Tavsiye ederim...
Limon tuzu nedir? Sitrik Asit:
http://beta.eksisozluk.com/limon-tuzu--73373?p=1
http://www.genetikhastaliklar.com/sifali-bitkiler/limon-tuzunun-faydalari.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Trisodium_citrate
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sitrik_asit
http://www.merakname.com/sitrik-asit-nedir/
Yazıma gelen sorular oldu, hemen onları cevaplamak isterim:
Güncelleme: Birkaç yıkamadan sonra camlarım matlaşmaya başlamıştı. Ben de deterjan gözüne limontuzu ile birlikte sirke koymaya başladım (sirkeyi evde yapıyorum ama markette satılan sirkeyi de denedim, aynı sonucu aldım).Sirke ile karıştırdığım limonsuyu hem çok iyi temizliyor, hem de camlarda matlık olmuyor. Hatta matlaşmış camları bile bu şekilde parlattım.
Parlatıcı olarak da sirke kullanıyorum. Parlatıcı durulanmadığı için bulaşıkların üzerinde kalıyor ve bu nedenle özellikle parlatıcının doğal ve yenilebilir bir madde olması çok önemli. Parlatıcının tek işlevi, camların mat görünmesini engelleyen cam cilasını korumak. Sirke de bu işlevi gayet iyi yerine getiriyor. Sık yıkamada camların cilası zaten çıkar bir süre sonra. Parlatıcı kullansanız da çıkar, sirke kullanınca da çıkıyor. Ama arada herhangi bir süre farkı yok. Yani sirke, kimyasal parlatıcılardan daha az korumuyor kesinlikle. Ayrıca her ihtimale karşın daha sık kristal bardak kullanmaya başladım. Kristallerde cila mı yok, nedir; bilmiyorum ama kristal her şekilde pırıl pırıl parlıyor. Benim makinemde sirke koku da yapmıyor. Ama eğer üzüm sirkesinin kokusunu duyar ve rahatsız olursanız, daha az kokan elma sirkesini deneyebilirsiniz.
Makinenin tuz gözüne limon tuzu, parlatıcı gözüne de sirke doldurduktan sonra geriye kaldı bulaşık deterjanı gözü... Onun için de çeşitli karışımlar denedim. Ama hepsi de matlık yaptı... Bir de ben öyle deterjan imalatı ile zaman harcayabilecek bir tip değilim. En sonunda şunda karar kıldım:
Bulaşıkları eskiden sudan geçirmez, doğrudan makineye atardım. Şimdi bulaşıkları önceden sudan geçiriyorum. Ki sanırım dünya üzerindeki tüm kadınlar, bulaşık makinesi kullansınlar kullanmasınlar, bu ön sudan geçirme işlemini yapıyorlar zaten. Sudan geçirirken ellerim suya değmesin diye İKEA'dan bulaşık fırçası aldım. Başka yerlerde de satılıyor bu tür fırçalar.
Eğer hakikaten dibi tutmuş bir şeyler varsa çok çok nadiren telle de ovalıyorum. Sonra da makinenin deterjan gözüne limon tuzu dolduruyorum. Eğer tencere, tava filan çok aşırı yağlı şeyler varsa belki bir avuç da makinenin içine limon tuzu atıyorum. Ve hepsi bu kadar...
Eğer bulaşıklar çok yağlıysa yüksek ısıda çalıştırıyorum. Bir sene Rusya'da, Rus bir ailenin yanında yaşadım ben. Orada bulaşık deterjanı hiç kullanılmaz. Bulaşıklar yüksek ısıda akan suyun altına sokulup, çıkarılmak suretiyle yıkanır. Bulaşık deterjanı kullanmak zorunda olduğumuz fikri nedense bizim beynimize işlemiş, aksini düşünemiyoruz. Aslında yüksek ısıda su bile yeterli yemek bulaşığını yıkamak için.
Eğer bulaşıklar çok da yağlı değilse, zaten de ön sudan geçirme de yaptığım için, bardak yıkama programında, 35 derecede yıkıyorum. Ki aslında bir insan elinin dayanabileceği maksimum sıcaklık zaten 40 derece. Dolayısıyla bulaşık makinesi yokken, yani bundan 20 sene evveline kadar zaten bulaşıklar elde ve en fazla 35 derece sıcaklıkta yıkanıyorlardı. Bardak programı çok da kısa olduğundan, elektrik sarfiyatı da az oluyor.
Senelerdir bulaşık makinesi tuzu ve parlatıcı kullanmıyorum. Hiçbir sorunla karşılaşmadım, makinem hala pırıl pırıl yıkıyor, herhangi bir arızası da olmadı. 6 aydır da deterjan yerine limon tuzu koyuyorum. Tavsiye ederim...
Limon tuzu nedir? Sitrik Asit:
http://beta.eksisozluk.com/limon-tuzu--73373?p=1
http://www.genetikhastaliklar.com/sifali-bitkiler/limon-tuzunun-faydalari.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Trisodium_citrate
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sitrik_asit
http://www.merakname.com/sitrik-asit-nedir/
Yazıma gelen sorular oldu, hemen onları cevaplamak isterim:
- Pahalı değil mi? Ben kilo ile alıyorum. Kilosu 10 TL. Yarım kilosunu 2 aydan fazla süre kullanıyorum sanırım. Ki ben her gün çalıştırıyorum makineyi. Çin'den ithal limontuzunu kilosu 3,88 TL'den satıyorlar (http://www.kimyasalfiyatlari.com/index.asp?git=d&id=55). Gıda hammaddesi olarak da kilosu 7 TL'den satılıyor (http://www.gidahammaddeleri.com/urun/limon-tuzu-parca-1kg/465). Doğal ürün pazarında ise kilosu 14 TL'den satılıyor (http://www.sadepazar.com/LIMON_TUZU_250_gr_U4309.html).
- Arapsabunu veya boraks ve karbonat karışımı kullansak olur mu? Her makinede farklı sonuç veriyor olabilir gerçi ama benim makinemde limon tuzu haricindekilerin hepsi camlarda matlık ve/veya metallerde su izi yaptı. Ayrıca arapsabununda, diğer tüm sabunlarda olduğu gbi kostik var, sık kullanılmasa iyi olur (Kostiksiz un üretiminin mümkün olmadığı hakkında bkz: http://sabunagaci.com/2012/04/17/kostiksiz-sabun-olur-mu/) (Kostik riskleri için de bkz.: http://www.kostik.gen.tr/kostik-tehlike.asp. Ancak unutmamak gerekir ki tüm sabun çeşitlerinde kostik var ve insanlar vücut temizliklerini yüzlerce yıldır kostikle üretilmiş sabunlarla yapıyorlar: http://www.kostik.gen.tr/kostik-tehlike.asp ve http://www.kostik.gen.tr/kostik-tarihi.asp). Boraks zaten tehlikeli bir madde, çocuklu evde bulunmasa daha iyi olur. Ben yenilebilir ürünleri kullanmayı terci ediyorum.
- Makine bozulmuyor mu? 5-6 senedir tuz yerine limontuzu, parlatıcı yerine de sirke kullanıyorum. Makinem hala taş gibi. Deterjan yerine limon tuzu kullandığım son 6 aydır da herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Karşılaşsam da önemli değil ayrıca. Tamir ettiririm, yedek parçasını değiştiririm; olur biter. Yeter ki bende sağlık sorunu olmasın. Makinenin bozulacağı şeklindeki ifadelerin şehir efsanesi olduğunu ve kimilerinin işine geldiğini düşünüyorum.
- Limon tuzunu makinenin neresine koyuyorsun? Bulaşık makinesi tuzu yerine kullandığım zaman, tuz bölümüne dolduruyorum. Bulaşık deterjanı olarak kullandığım zaman da her yıkamada deterjan gözüne koyuyorum.
- Limon tuzu dediğimiz, turşu tuzu mu? Evet, turşu yapımında da kullanılıyor. Ama turşu tuzu ile kastedilen kaya tuzu filansa, hayır, limon tuzu, normal tuzdan farklı. Yukarıdaki linklere bakabilirsiniz. Limon tuzu, yani aslında sitrik asid, E330 kodu ile koruyucu olarak pek çok gıda maddesinde kullanılıyor. Reçel yapımında da geleneksel olarak kullanılmaktadır. Doğu yörelerimizde ekşili dolma yaparken ya da salatalarda limon ve tuz yerine suda eritilerek kullanılır.
- E330 kanserojen değil mi? Hayır, değil. Bu da sık duyduğumuz için doğru zannettiğimiz şehir efsanelerinden biri. Ben zaten paketli ürün yememeyi tercih ediyorum. Sitrik asit de neticede bir kimyasal ve yemeklerin içine eklenmesinden hoşlanmıyorum. Ama az miktarda gıda olarak tüketildiğinde herhangi bir zararı olacağını düşünmüyorum. Yine de Doğu illerine yaptığımız geziler haricinde, limontuzunu hç gıda olarak tüketmedim. Bulaşık makinesinde kullanmanın ise zararlı olacağını düşünmüyorum. Bu konuda bir tartışma için bkz.: http://www.klasikyoga.com/forum/index.php?action=printpage;topic=2630.0 ve genel bir açıklama için bkz.: http://www.ggd.org.tr/sehir_efsaneleri2.php?id=47
- Benim makinemde deterjan olmazsa bulaşıklar yağlı kalıyor? Makinenizin içinin temiz olduğundan emin olun. Bazen yemek artıkları, su püskürten pervane üzerindeki delikleri tıkayabiliyor. Bu durumda o delikleri bir kürdan yardımı ile açmanız gerekiyor. Eğer delikler tıkalıysa, deterjanın kimyasal özellikleri yağı söküyor ama aslında susuz yıkanmış oluyor, az suyla yani. Deterjan koymayınca da yıkanmadığı belli oluyor. Bir de makinenin en altında bir süzgeci vardır. Onu da arada çıkarıp fırçalamak, deliklerini açmak ve sirke ile yağda arındırmak gerekir. Yine de yağlı çıkıyorsa, bence servisi çağırın, belki makine ile ilgili başka bir sorun vardır. Çünkü limon tuzu koyup da 70 derecede yıkanan bulaşıkların yağlı çıkmaması gerekir. Düşünsenize, sitrik asit... Muhakkak tertemiz yapması gerekir, hem makinenin içini hem de bulaşıkları.
- Bulaşık makinesi için koku giderici ürünler var? Onlar yerine de suyunu sıktığınız limonun kabuklarını tavsiye ediyorum. Ben çatal bıçak sepetine koyuyorum. Sizin için makinede uygun olan neresi varsa, oraya koyabilirsiniz. Gerçi limon tuzu kullanınca zaten hiç koku olmuyor ama ekstradan limon kokusu isterseniz, aklınızda bulunsun... Portakal, mandalina ve elma kabuğu kullananlar da varmış. Önce kokuyu gidermeyen deterjan yapıp, sonra da koku giderici ürün pazarlıyorlar. Akıl alır gibi değil!
- Evde enzim üretmek ve her türlü temizlikte onu kullanmak mümkün. Ama ben tembelim :) Enzim üretmekle uğraşamıyorum. Sabun cevizini zaten her türlü temizlikte kullanabiliyorum. Limontuzu da kolay temin edilebilir, her zaman bulunabilir bir madde. Ayrıca enzimle temizlik için, baştan deneme yanılma yolu ile yıkama yapmam ve oranları belirlemem lazım. Kim uğraşacak? Ben sabun cevizi sıvısı ve limontuzu ile rahatım şimdilik.
- Limontuzu farklı kalınlıklarda oluyor, robotta çekip inceltmek gerekir mi? Kesinlikle hayır! En kalınını bile kullandım, böyle bir parmak boğumu kadardı her bir tanesi; yine de suyla temas edince çözüldü. Ne temizlikte, ne de makinede sorun yaratmadı. Camları filan da çizmedi. Robotta inceltmekle uğraşmaya değmez.
- Camlarda matlık yaptı? Bu durumun çeşitli nedenleri olabilir. Bulaşık makinesinin tuz ve parlatıcı bölmelerinin dolu olduğundan emin olun öncelikle. Sonrasında bulaşık makinesi pervanesinin üstündeki deliklerin açık, makinenin alt tarafındaki süzgecin de temiz, yağsız ve gözenekleri açık olduğundan emin olun. Limontuzu olmadan yüksek ısıda çalıştırmayı deneyin. Eğer yüksek ısıda çalıştırdığınız halde yağlar arınmıyorsa, makinenin servisini çağırın. Eğer servis de herhangi bir sorun tespit edemediyse, makineniz iyi yıkamıyor demektir. Bu durumda deterjansız yıkama yapmak, sizin makinenize uygun değildir.
Güncelleme: Birkaç yıkamadan sonra camlarım matlaşmaya başlamıştı. Ben de deterjan gözüne limontuzu ile birlikte sirke koymaya başladım (sirkeyi evde yapıyorum ama markette satılan sirkeyi de denedim, aynı sonucu aldım).Sirke ile karıştırdığım limonsuyu hem çok iyi temizliyor, hem de camlarda matlık olmuyor. Hatta matlaşmış camları bile bu şekilde parlattım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder