Sebze ve meyve alışverişimi yıllardır pazardan yaparım. Perşembeleri semt pazarımız var. Cumartesi günü de organik pazara giderim vakit buldukça. Havalar soğuduğunda ise eve sipariş veririm. Pazardan aldığım/Eve sipariş ettiğim sebze ve meyveler de o hafta evimizde neler pişeceğini gösterir :)
Bakalım bu hafta pazarda neler vardı:
- Pancar
- Brokoli
- Greyfurt (Tam zamanı)
- Balkabağı
- Havuç (Ne kadar çok tüketiyormuşuz havucu, yazdıkça fark ediyorum.)
- Elma
- Armut
- Muz (Kızımın kahvaltısına ya da ara öğününde kefirinin içine katıyorum
- Yumurta
- Cam kasede organik yoğurt
- Organik dil peyniri (kızımın kahvaltısına katıyorum)
- Organik sıvıyağ: Zeytinyağı ve ayçiçek yağı
- Organik et: Kıyma, kuşbaşı, et ve tavuk bonfile
Demek ki evimizde bu hafta ne pişecekmiş?! :)
Yoğun bir çalışma temposuna girdim. Bu nedenle bu hafta evimizde fazla sebze pişemeyecek. Malzemelerinin hazırlanması fazla vakit almayan, pişirme sürecinde başında durulması gerekmeyen yemekler pişirmem gerekiyor.
- Borç Çorbası: Rus yardımcım hazırlayacak.
- Mercimek çorbası: İçine havuç, patates, kırmızı ve sarı mercimek ile bulgur da katıyorum. Besleyici oluyor.
- Kıymalı Tarhana Çorbası
- Buharda brokoli: Üzerine zeytinyağı döktükten sonra üzerine ya limon sıkılıp ya da yoğurt dökülüp yenilebilir.
- Barbunya pilaki: Zeytinyağlımızı da baklagillerden seçiyorum. Sinbo'ya tüm malzemeleri atıp, pişirme işini ona bırakacağım :)
- Bakla Denlisi : Annemin memleketinin yemeği. Kurutulmuş taze fasulyeden yapılır, içine bulgur da eklenir.
- Tavada et: At tavaya eti; Prof. Dr. Canan Karatay'a göre en sağlıklısı. Sağlıklı mı bilmem ama şu sıralar yemek pişirmeye ancak bu kadar vakit ayırabiliyorum. Ayrıca eşimin de pişirmeyi en çok sevdiği yemek budur :)
- Havuç ve turp salatası: Kızım açık açık, ismiyle istiyor bu salatayı. Akşam yemeklerinde sadece bu salatayı yiyor. Annem geçen hafta kızıma hamsileri de bu salatanın arasına gizleyip yedirdi :) Bazen kendisi eliyle yemek istiyor, o zaman biraz zorluyor bizi ama en azından severek yiyor.
- Keçiboynuzu: Leo'nun annesi Tanya oğlunun keçiboynuzuna bayıldığını yazdı ve ben de şimşek çaktı; kızıma henüz hiç keçi boynuzu yedirmemiştim. Bu hafta denedik, hem kızım hem de bakıcımız hastası oldu. Ben de tatlı ihtiyacımı keçiboynuzundan karşılıyorum. Niye akıl edemedim ki ben bunu daha önce? :) Teşekkürler Tanya...
- Bol bol kuru yemiş: Malatya Pazarı'nın kavrulmamış kuru yemişlerden yaptığı karışık, şu sıralar favorimiz.
- Greyfurt için önerim: Dilimlerine ayırın. Dilimlerin üzerindeki zarı itinayla soyun. İçindeki etli kısmın o kadar da ekşi olmadığını şaşırarak göreceksiniz. Eğer ısrarla ekşi gelirse, üzerine pudra şekeri ekleyebilirsiniz. Yazın pudra şekerli çileği ile yarışabilir bir lezzettir kendisi :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder