14 Mart 2012 Çarşamba

Ali Yeşilırmak beni neden ağlattı?




Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışması birincisi Ali Yeşilırmak'ı izlerken göz yaşlarımı tutamadım :) Ciddiyim. 

Ali Bey belli ki çok iyi bir köpek terbiyecisi ve köpeği ile kurguladığı şovlar da çok yaratıcı. Ama Ali Bey asla kendisinden bahsetmiyor, her zaman köpeğinin çok yetenekli ve aerodinamik açıdan da iyi olduğuna vurgu yapıyor. "Yarışmayı kazanacak mısınız?" diye sorduklarında bile "Max'e güveniyorum." diye cevap veriyor.

Köpeğine komut verirken ses tonunu değiştirmiyor. Köpeğine bağırmıyor ya da kaşlarını çatmıyor. Yani cezalandırmıyor. Ayrıca ödüllendirmiyor da... "Yaptığı hareketler karşısında ne ile ödüllendiriyorsunuz?" sorusuna "Tam olarak ödüllendiriyorum diyemem. Aferin diyorum, başını okşuyorum, sevdiği oyuncağı ile beraber oyunlar oynuyoruz" filan diyor. "Peki, yaptığı hareket karşısında ödül mama vermiyor musunuz?" sorusuna ise "Hayır, vermiyorum. Eğer verirsem bir dış uyarıcı almış olur ve sadece o ödüle ulaşmak için hareketlerini yapar. Oysa hareketleri kendisi istediği için yapmak istemesi benim açımdan önemli" diyor. Pes!

"Yemeğini bitirirsen sana çikolata vereceğim" diyen anne babalar bir kere daha düşünmeli bence... Adam bir köpekten bahsediyor yahu!

"Kazandığınız ödülle Max için ne yapacaksınız?" sorusuna "Onun için ne yapabilirim ki? Zaten en iyi mamaları, vitaminleri yiyor.Yaşadığı hayattan memnun." diyor. "Peki, yarışmadan sonra biraz dinlendirecek misiniz?" sorusuna "Max yorulmuyor ki? Benimle birlikte evde normal bir hayat sürüyor. Bu hareketleri oyun maksatlı yapıyor ve yaparken de eğleniyor." diyor. "Peki, evde de yapıyor mu bu hareketleri?" sorusuna ise "Evde canı ne isterse onu yapar. Evde asla komut vermem. Bu bir oyun sadece." diyor. Hala bir köpekten bahsediyor! Çocuğun sadece oyun oynarken bir şeyler öğrenebileceğini bazen ebeveynler olarak biz bile unutuyoruz. Diş fırçalaması, ortalığı toplaması vs için çocuğa komut verirken Ali Bey'in bu sözlerini hatırlamakta fayda var...

"Şimdi yüzündeki ifadeye bakın" diyor ve köpeğinin yanından uzaklaşıyor. "Ben gideceğim ama sen burada kalacaksın" diyor ve gerçekten de Max'in ifadesini görmeniz lazım. Sahibine kilitleniyor ve gözlerini ayırmıyor. Sahibi ile gitmek istediği öyle belli ki! "Bir yere gideceğiniz zaman Max'i ne yapıyorsunuz?" sorusuna "Her yere beraber gidiyoruz." cevabını veriyor. "Peki, kız arkadaşınızla yemeğe giderken?" "Evde yalnız bırakıyorum o zaman" diye cevap veriyor. İnanamıyorum ya, köpek bu bahis konusu olan bir köpek! Doğumdan önceki hayatımıza geri dönmek için çocuğu kişisel hayatımızdan dışlarken bir kere daha düşünmemiz lazım: Bırakın çocuk sahibi olmayı, köpek sahibi olmak bile artık hayatınızı yalnız geçiremeyeceğiniz ve sürekli bir başka canlının hissettiklerinden sorumlu olacağınız anlamına geliyor.

Max'a bakarken Ali Bey'in gözlerimde gurur yok, sevgi var. Öyle bariz görülüyor ki bu...

Ali Bey gibi bir ebeveyn olmak istiyorum. Umarım olabiliyorumdur. Ali Bey'in çok yakışıklı, çok akıllı bir köpek-oğlu var ve bence Ali Yeşilırmak harika bir BABA!

Not: Ali Yeşilırmak'ın bu konuşmalarını 13 Mart 2010 tarihli Saba Tümer'le Bugün programında izledim: http://tvarsivi.com/saba-tumer-ile-bugun-14-03-2012-izle-e_42215.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder