19 Mayıs 2013 Pazar

Kaş - Limanağzı - Likya Yolu

Likya Yolu Hatırası :)

Fethiye Antalya arasında yaşamış olan Likya medeniyetine ait şehirleri birleştiren patika yollara verilen isim Likya Yolu'dur. Bu yolu kim akıl etmiş acaba diye meraklanınca altından azimli bir İngiliz asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çıktı: Kate Clow - Kardelen Karlı

Antalya'nın Kaş ilçesinin, Likya medeniyetindeki ismi Antiphellos'muş. Kaş'ın merkez meydanından denize bakınca sol tarafta bir yarımada görülür, orası Limanağzı Koyu'dur. Buraya kara aracıyla ulaşım yoktur. Bu koyda bulunan dört adet tesise ulaşabilmek için ya merkezden kalkan dolmuş-teknelere binip 15-20 dakika sürecek bir deniz yolcuğu yapmak ya da karadan Likya Yolu'nun 11. etabı olarak bilinen Kaş - Aparlai rotasının ilk 4,5 kilometrelik bölümü olan Likya - Limanğazı rotasını yürümek gerekiyor. Biz de sırtımıza kızımızı alıp, gidebildiğimiz kadar araba ile ilerledikten sonra takribi 3 kilometre yürüyerek Limanağzı Koyu'na indik. Yolda turist kafilelerine de rastladık..

Arabamızı bu evin önündeki geniş alana,
ağaç gölgesine park edip yola çıktık.
Likya Yolu boyunca kayalıklara ya da ağaçlara boyanmış, kırmızı beyaz
bu çizgiler doğru yolda olduğunuzu gösteriyor.

Makilerin arasındaki taşlık bir araziden ilerlemek gerekiyor.
İleride ulaşma istediğimiz Limanağzı Koyu görülüyor.

Zeytin ağaçlarının arasından ilerliyoruz.


Yol boyunca pek çok hayvan gördük. Şu ortada görülen beyaz keçi,
kendisinden yol istedim diye bana tos attı :)

Ağaçtaki kırmızı gözlü yeşil böceği görebiliyor musunuz?
Bir ara da çalılıklarda sürtüne sürtüne bırakılmış bir yılan derisi gördük. 

Fotoğrafın ortasında, denizin üstünde sarı kanatlı planör gibi
uçan bir nesne görüyor musunuz? İşte o bir kelebek :)

Tepeye ulaşıyoruz. Limanağzı Koyu arkamızda görülüyor.


Manzara muhteşem...
Biz geri dönerken, teknede güneşlenenler de bizim tırmanışımızı seyrediyorlardı :)
İniş biraz dik ve zorlu. O nedenle kızım babasının sırtına geçiş yapıyor.





Burası da koydaki dört tesisten sonuncusu, karadan gidince ilk tesis:
Nuri'nin Yeri. 


Nuri'nin yeri gözümüze bir hayli uzak görünüyor :)

Bir noktada iplere tutunarak iniş yapmak zorunda kalıyoruz.
Çok tehlikeli değil ama yükseklik korkusu olan biri için zorlayıcı olabilir.

İplerle indikten sonra bir
Anıt Mezar ile karşılaşıyoruz.

İşte Nuri'nin Yeri'ne vasıl olduk nihayet :)

Geldiğimiz yol ve Anıt Mezar uzaktan görülüyor...

Plajın genel görünüşü... Balıklar kıyıya kadar gelmişlerdi...


Mayıs ayında su henüz çok ısınmamış ama kızım girmeden duramadı...

Kızım küçükken ilk 2 sene, beş yıldızlı otellerde tatil yapmıştık. Ama şimdiki aklım olsa Limanağzı gibi arabanın olmadığı, insanların çocuklara sevecen yaklaştığı, insan nüfusunun az olduğu, havası temiz bir yerde, tahta barakalarda kalmayı tercih ederdim sanırım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder