25 Aralık 2012 Salı

Bebek Kaç Aya Kadar Emzirilmelidir? Sütten Kesme Zamanı


Elbette bu karar anneye aittir. Zira meme vermek görüldüğü kadar kolay bir iş değildir. Yorucudur, can acıtıcı bile olabilir; her koşulda insanın dudağı kadar hassas, sinir uçlarının yoğun olduğu bir bölgenin sürekli uyarılması söz konusudur. Annenin fiziksel ve psikolojik olarak meme vermeye hazır olması gerekir.

Ancak anne meme vermeyi istiyorsa genel kabul gören görüş bebeğin ilk 6 ay SADECE anne sütü ile beslenmesi. Devam eden aylarda ise anne sütüne EK gıdalar ile birlikte EN AZ 2 sene emzirilmesi gerektiği yönündedir. 

İlk 6 ay anne sütünden başka hiçbir şey, su bile verilmemelidir. Zira bebeğin sindirim sistemi henüz yeteri kadar gelişmemiştir, barsak florası ve dolayısıyla bağışıklık sistemi yeni yeni oluşmaktadır. Anne sütü barsak florasının oluşmasını sağlar. Anne sütünden başka herhangi bir madde çocuğun sindirim sistemini bozar (mesela su bile bebeği ishal yapabilir) ve en önemlisi barsak florasının sağlıklı gelişimi etkilenir, bu da bebeğin hastalıklara karşı dirençsiz kalmasına neden olur. İlk 6 ay içinde ek gıdaya geçen annelerin bebekleri hakkında bir kaç soru sorarsanız genellikle hastalığa eğilimli bebekler olduğunu siz de gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca ek gıdaya geç geçilince çocuğun gıdaları reddedeceği ve iştahsız olacağı, gece uykularının düzensiz olacağı iddiaları da doğru değildir. En azından benim kızım 6. ayı bitene kadar sadece anne sütü almasına rağmen son derece iştahlı, yemek ayırmayan ve 4. ayından beri geceleri kesintisiz uyuyan bir bebek.

6. aydan sonra başlanan ek gıdalar ise adı üzerinde anne sütüne ek olarak verilen gıdalardır. Bebek 1 yaşına kadar temel olarak anne sütü ile beslenmelidir. Yani anne sütü 1 yaşına kadar temel besin olarak yeterlidir. Bebek başka besinler yemesi için zorlanmamalıdır. 6-12 aylar arası besinlerle TANIŞMA dönemidir. Ama bebek dilerse sadece anne sütü ile doyabilir.

24. aya kadar anne sütü verilmesi gerektiği genel kabul görür ama bu ifade sanki 2 yaşında anne sütünün kesilmesi gerektiği yönünde anlaşılmamalıdır. Bebeğin en az 2 sene anne sütü alması tavsiye edilir ama bu ifade, 2 seneden sonra anne sütü almaması gerektiği, anne sütünün bu süreden sonra zararlı olduğu ya da 2 yaşından sonra anne sütünün faydalı olmadığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Anne sütünün faydaları o kadar ileriye uzanır ki, uzun süre anne sütü almış bebeklerin ileride organ nakli olmaları durumunda, vücutlarının yeni organı kabul etme ihtimalinin daha fazla olduğu bile ispatlanmıştır. Dolayısıyla anne sütü hangi yaşta içilirse içilsin insan için inek sütünden daha faydalıdır. 




Beslenme konusunda zaman zaman hükümetler düzeyinde ve UNICEF gibi diğer uluslararası örgütlerle de çalışan Dünya Sağlık Örgütü, emzirmeyi hararetle savunmakta ve bu konuda 10 maddelik bir bildiri ortaya koymaktadır. Bu bildiri şu şekildedir.

Dünya Sağlık Örgütü Şunları Önermektedir
1- Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay sure boyunca bebeklerin emzirme ile beslenmesini hararetle önermektedir. 6 aylıktan sonra, tamamlayıcı olarak verilen diğer gıdalarla birlikte emzirme 2 yaş veya daha sonrasına kadar devam edebilir. Buna ek olarak:
- Emzirme doğumu takip eden ilk 1 saat içinde başlamalıdır.
- Emzirme bebek tarafından  “istenildiğinde her an”, bebeğin talep ettiği sıklıkta, gece ve gündüz  olmalıdır.
- Şişe yada biberon kullanmaktan kaçınılmalıdır.

2-Emzirmenin bebekler için faydaları
Anne sütü yeni doğan ve bebekler için ideal besindir. Anne sütü bebeğin sağlıklı büyümesi için ihtiyaç duyduğu tüm besinleri içerir. Güvenlidir ve çocukları, ishal ve zatürre gibi dünya çapında çocuk ölümlerinin iki temel sebebi olan çocukluk hastalıklarından koruyan tüm antikorları içerir. Anne sütü bebeğin kullanımına her zaman hazırdır ve maddi olarak külfeti düşük olup, bu sayede bebeklerin yeteri kadar besin alması güvencence altına alınmış olur.

3-Emzirmenin anneler için faydaları
Emzirme anne için de faydalıdır. Emzirme sıklıkla tekrar adet başlamasını geciktirir. Bu da güvenli bir doğum kontrol yöntemi olmasa da, doğal bir doğum kontrol yöntemidir. Hayatın geri kalan kısmında göğüs ve over kanser riskini azaltır, annenin doğum öncesi kilosuna düşüşünü hızlandırır, ve obezite oranını düşürür.

4-Çocuklar için uzun dönemli faydaları
Çocuklar için erken dönem faydalarının ötesinde, emzirme yaşam boyu sağlıklı bir yaşama katkı sağlar. Uzun dönem emzirilen yetişkinler sıklıkla daha düşük kan basınçları ve daha düşük kolesterollü olurlar. Bunun yanında daha aşırı kilo, obezite ve Tip-2 diyabet oranları daha düşük olur. Emzirilen kişilerin zeka testlerinden daha iyi performans gösterdiklerine dair deliller vardır.

5-Neden bebek maması değil de; emzirme?
Bebek maması, anne sütünde bulunan ve bebeği su kaynaklı hastalıklara karşı koruyan antikorları içermez. Bu, su kaynaklı hastalıklar bebeğe toz mamaya karıştırılan güvenli olmayan sudan bulaşır (bir çok ailenin temiz suya erişimi yoktur). Kötü beslenme; mamanın özellikle kıt kullanılması durumunda; aşırı derecede sulandırılmasından da kaynaklanır. Bunun ötesinde, sık emzirme sayesinde anne sütünün devamlılığı güvence altındadır. Mama kullanılması ve daha sonra mamanın mevcut olmaması durumunda, emzirmeye dönüş artık bir opsiyon olmamış olabilir. Zira, anne sütünün bir süreliğine üretilmemiş olmasından dolayı üretim miktarı düşer.

6-HIV ve emzirme
HIV-pozitif anneler için; emzirme yerine geçecek besinlerle ilgili olarak şu koşullar sağlanamıyorsa;  Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay boyunca emzirmeyi önermektedir:
- Makbul (toplumca makbul olması)
- Mümkün (mamayı hazırlayacak yardım ve teçhizat mevcut olmalı)
- Satın alınabilir (mamanın 6 ay boyunca satın alınabiliyor olması)
- Sürdürülebilir (mamanın 6 ay boyunca verilebiliyor olması)
- Güvenli (mamanın temiz su ve hijyenik koşullarda hazırlanıyor olması)

7-Emzirme yerine geçen besinler hakkında mevzuat
1981 yılında, emzirme yerine geçen besinlerin mevzuata kavuşması için uluslararası bir düzenleme getirildi. Bu düzenlemeye gore şunlar temel gerekliliktir;
- Mamanın formülü ve emzirmenin faydaları hakkında bilgiyle emzirme yerine geçen besinlerin sağlık risklerinin belirtilmesi
- Emzirme yerine geçen besinlerin promosyonunun yapılmaması
- Hamilelere , annelere veya onların ailelerine,emzirme yerine geçen besinlerin  bedava numunelerinin verilmemesi, ve
- Sağlık çalışanlarına veya tesislerine bedava veya sübvanse edilmiş  ürün dağıtımı yapılmaması

8-Annelere destek bir temel ihtiyaçtır
Emzirme, öğrenilmesi sorunlu bir şey olup, bir çok kadın başlangıçta zorluk çeker. Meme başında ağrı, bebeği besleyecek kadar yeterli süt olmayacağına dair korku yaygındır. Emzirmeyi destekleyen sağlık üniteleri –ki bu üniteler eğitimi annelere eğitilmiş emzirme danışmanları aracılığı ile verirler- daha sık emzirme deneyimini teşvik ederler. Bu desteği  sağlamak ve anne ve yeni doğan için bakım sağlamak üzere 152 ülkede 20.000'den fazla “bebek dostu” unite DSÖ-UNICEF inisiyatifi sayesinde kuruldu.

9-Çalışma ve emzirme
DSÖ, doğum sonrasında annenin yeteri kadar dinlenmesi ve bebeğini emzirebilmesi için işten en azından 16 hafta boyunca uzak kalmasını önermektedir. İşe geri dönen annelerin bir çoğu tavsiye edilen süre olan 6 aydan önce emzirmeye son vermekte; zira, iş ortamında yeteri kadar zamanları olmamakta ya da emzirmeyi yapacak mekanları olmamakta ya da  sütlerini sağıp saklayacak mekanları olmamaktadır. Bir annenin, emzirme işlemine iş saatlerinde de devam edebilmesi için iş yerinde ya da yakınında güvenli, temiz ve mahrem bir mekan olması gerekir.

10-Bir sonraki adım: yeni yiyeceklere geçiş
Bebeğin artan ihtiyaçlarını karşılamak için 6 aylıktan itibaren, bir yandan emzirme devam ederken diğer yandan da tamamlayıcı besinler verilmesi gerekmektedir.  Bebeklere verilecek besinler onlar için özel hazırlanmış olabileceği gibi, ailenin kendileri için hazırladıkları besinleri modifiye ederek de hazırlanabilir. DSÖ şuna işaret etmektedir:
- Destekleyici besinler verilmeye başlandığında emzirme azaltılmamalıdır;
- Destekleyici besinler bir kaşık ya da çanak ile verilmeli, şişe içinde değil;
- Besinler temiz, güvenli ve yerel olarak bulunabilir olmalı; ve
- Küçük çocuğun katı gıdaları yemeği öğrenmesi için geniş zamana ihtiyaç vardır.




İslam dini açısından da bebeklerin 2 seneye kadar emzirilmesi tavsiye edilir, 2 seneye kadar anne sütü almak bebeğin hakkı olarak görülür, ama iki seneden sonra bebeğin emzirilmesinin haram olduğu ya da emzirilmemesi gerektiği hiçbir yerde ifade edilmemiştir:

B) Emzirme
Çocuğun bakım ve büyümesinde emzirmenin önemli bir yeri vardır. Bu bakımdan emzirme, İslâm hukukunda ana babaya terettüp eden bir vazife olarak ayrıca düzenlenmiştir. Hanefî hukukçular annenin çocuğunu emzirmeye dinen mecbur olduğunu, ancak hukuken olmadığını söylerler. Bu görüş çocuğun nafakasının her hâlükârda babaya ait olması ve o dönemlerde toplumda ücretli sütannenin kolayca bulunabilmesi sebebiyledir. Hanefîler bu yükümlüğü her durumda babaya vermişlerdir. Diğer mezhep hukukçuları ise annenin dinen olduğu gibi hukuken de çocuğunu emzirmek zorunda olduğunu söylerler. Şu kadar var ki çocuk yalnız annenin sütünü kabul ediyor veya sütanne bulunamıyor veyahut da babanın sütanne tutacak malî gücü bulunmuyorsa bu durumda Hanefîler'e göre de anne hukuken çocuğunu emzirmeye mecburdur.
Anne emzirme için evlilik devam ederken veya boşanma iddeti beklerken herhangi bir ücret isteyemez. Çünkü bu dönemlerde nafakası esasen kocaya yani çocuğun babasına aittir. Fakat boşanma iddeti biten veya ölüm iddeti bekleyen kadın emzirme için çocuğun babasından veya bizzat çocuktan yahut çocuğun nafakasından sorumlu olanlardan ücret talep edebilir.
Emzirme süresi iki yıldır. Bu şu anlama gelir ki anne emzirme için bir ücret alıyorsa ilk iki yıl için ücret isteyebilir; ondan sonrası için ücret isteyemez. Süt yoluyla kurulan hısımlık da çocuğun ilk iki yaş içinde süt emmesi durumunda meydana gelir. (bkz.: http://www.diyanet.gov.tr/yayin/basiliyayin/yweboku.asp?sayfa=17&yid=36)

Ve son olarak benim gibi, insanların da bir memeli hayvan türü olduğunu, içgüdüleri bulunduğunu düşünen bilim adamlarının yaptıkları bir çalışmayı yayımlamak istiyorum. Ki bazı anneler iş yerlerinde sağdıkları sütü buzdolabında sakladıkları için patronlarından uyarı aldıklarını, çünkü iş arkadaşlarının sütten tiksindiklerini söylediklerimi okumuştum. İneğin sütünden tiksinmeyen insanların, insan sütünü tiksindirici bulmaları ironik gelmişti bana bir hayli. Herhalde kendilerini hayvan olarak görmek, kadınların memelerinden süt çıktığını düşünmek kendilerine çağ dışı filan geliyor olsa gerek... İnsanın doğadan kopuşu ile birlikte, insanlar kendi hayvansı yönlerini yadsımaya başladılar sanıyorum (Kaynak: http://www.llli.org/ba/aug94.html, Çeviri: http://www.lllturkiye.org/Bilgiler/Sutten_kesme_zamani.html):


Amerika’da kadınlara çocuklarını ne zaman sütten kesmeleri konusunda çelişkili tavsiyeler verilmektedir. WHO ve Unicef göre annelerin en az 2 yıl emzirmelerini tavsiye ederken, Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) 1 yıl emzirmelerini önerir. Birçok doktor 6 ay emzirmenin “fazla uzun” bir süre olduğunu savunur. Bazı sağlıkçılar ise kadınların çocuklarını neyin onları bir yıldan daha uzun bir süre emzirmelerini ittiğini sorgulamaktadır. Bundan dolayı da bazı kadınlar çocuklarını hala emzirdiklerini sağlıkçı ve ailelerinden saklama ihtiyacını duyabilmektedirler. Yapılan antropolojik araştırmalara göre, bir çok Batılı olmayan kültürlerde çocuklar 3-4 yaşına kadar emzirilir. Bu kültürlerin uygulaması mı alışılmadık yoksa bizimki mi? Kültürel inançlar tarafından değiştirilmemiş olsaydı, modern insanın sütten kesme yaşını belirlemek için diğer hayvanların ne yaptıklarına bakabilir miyiz?

Tüm memeliler gibi insan da bebeğini besleyebilmek için süt bezlerine sahiptir. Memeliler sınıfı içinde Primat (goril, orangutan, şempanze, gibon...) üyesi olan insanlar, yine primat yavrularının mümkün olan en iyi sağkalım oranını sağlamak için, doğal seleksiyonda 65 milyon yıldır şekillenen emzirme yolunu takip etmektedir. Bu yolun da genetik temelli olduğu kabul edilse de yaşam/tarih değişkenleri de insan olmayan primatlar üzerinde süt yaşı ile ilişki göstermiştir. Bu yönüyle incelendiğinde acaba insanoğlu için sütten kesmenin “doğal" yaşı hakkında ne gibi önermeler doğabilir?

Doğum Ağırlığının 3 veya 4 Katına ulaşınca sütten kesme
Emzirme literatüründe yaygın olarak görülen memelilerin yavrularını doğum ağırlıklarının üç veya dört katına varana kadar emzirmesidir (Lawrence, 1989). Bu kural özellikle küçük vücutlu memeliler için geçerlidir, büyükler için değil.  Primatları dâhil, büyük memeliler için yapılan son araştırmalara göre, anneler doğumdan sonraki ağırlıklarının üç katından daha çok dört katına çıkmasından birkaç ay sonra yavrularını sütten kestikleri olarak gözlenmiştir ( Lee, Majluf ve Gordon 1991). Peki, Amerikalı çocuklar doğum ağırlıklarından ne kadar zaman sonra dört katı ağırlığına ulaşıyorlar? Bu süre erkekler için yaş ortalaması 27 ay iken, kızlar için bu süre 30 aydır.

Yetişkin Ağırlığının 1/3’ine ulaşınca sütten kesme.
Başka çalışmalar ise primatların (tıpkı diğer memeliler gibi) yavrularını yetişkin kilosunun üçte birine ulaşana kadar emzirdiklerini ortaya koyar (Charnov ve Berrigan 1993). Yetişkin bir insanin farklı vücut ağırlığına sahip olduğu da göz önüne alınırsa, insanoğlu için bu kıyaslamada emzirme süresi 4 ile 7 yıl arasında değişiklik gösterecektir. Ayrıca erkekler kızlara oranla daha uzun süre emzirildiği gibi, bu süre geniş gövdeli gruplarda küçük gövdelilere oranla da daha fazla olacaktır.

Yetişkin Vücut Ağırlığına Göre sütten kesme.
Harvey ve Clutton-Brock (1985) yetişkin dişi vücut ağırlığına bağlı olarak sütten kesme yaşının hesaplanabilmesi için bir çalışma yayımlamışlardır. Primatların yaşam/tarih değişkenleri de göz önüne alınarak yapılan çalışmaya göre, yetişkin kadın vücut ağırlığına bağlı olarak, insanlar için sütten kesme yaşı 2,8 ile 3,7 arasındadır.

Gebelik Süresine Göre sütten kesme
Genel olarak memeliler arasında sütten kesme yaşının gebelik süresine denk geldiği literatürde yer almaktadır (Lawrence, 1989). Bu değerlendirmeye göre, insanoğlunda sütten kesme süresi için sadece dokuz ay geçmesi beklenebilir. Tabi bu bire bir ilişkide, erişkin yaşa gelmiş hayvanın ağırlığı da etkili olduğu bir gerçektir. Birçok küçük gövdeli primat için, emzirme süresinin gebelik süresinden daha kısa olduğu, büyük gövdeli primat türleri arasında da emzirme süresi gebeliğin ortalama süresini çok aştığı gözlemlenmiştir. İnsanoğlunun en yakın akrabası olarak kabul edilen şempanze ve goriller göz önüne alınırsa, emzirme süresi gebelik süresinin 6 katından fazladır. İnsanlar en iri primatlar arasında yer alır ve şempanze ve gorillerle %98’den fazla aynı genetik materyale sahiptir. Bu karşılaştırmalara dayanarak, insanoğlu için sütten kesmenin tahmini doğal yaşı en az 4,5 yıl (6 gebelik süresi) olarak gösterilmektedir.

Diş çıkarmaya göre sütten kesme.
Smith (1991)’in araştırmasına göre birçok primat, yavrularının ilk kalıcı azı dişleri çıkana kadar emzirmektedir. İlk kalıcı azı dişinin çıkması modern insanlarda 5,5 — 6 yaş civarında gerçekleşir. İnsanoğlunun yetişkin bağışıklık yeterliliğinin oluşma süresi — aynı zamanda bizim evrimsel geçmişimiz boyunca, anne sütü ile sağlanan etkin dokunulmazlık ile korunması — 6 yaşa kadar geçerli olduğunun altını çizmek gerekir (Fredrickson).

İnsanoğlunun evrimsel geçmişi öyle bir organizma yaratmıştır ki emzirme hem fiziksel, hem bilişsel, hem de duygusal gelişime katkı sağlamaktadır. İnsan primat verileri insanın en az 2.5 yıl en fazla 7 yıl anne sütü ile beslenmek için tasarlanmış olduğunu belirtmektedir. Doğal seleksiyon, güçlü ve genetik olarak kodlanmış bebekleri şanslı kılmış olsa da emzirme ile bu süreç daha da kalıcılık kazanmıştır. Günümüzde, birçok toplumda, 3-4 yaşını geçmiş çocukların besin ihtiyaçlarını karşılamak yetişkin gıdalarının onlara göre hazırlanmasıyla mümkündür. Modern toplumlar antibiyotikler, aşılar ve gelişmiş sağlık önlemleri ile anne sütünün bağışıklık için bazı (hepsi değil) yararlarını karşılayabilmektedir. Fakat çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal ihtiyaçları devam etmektedir. Amerika’da bir bebeği çok uzun süre emzirmek sıra dışı olsa bile, insan için sütten kesme yaşının 3 ila 7 yaş arasında mantıklı ve uygun olabileceği konusunda sağlıkçıların, ailelerin ve halkın dikkati çekilmelidir.

Kaynak: 
· Charnov, E. L. and D. Berrigan. Why do female primates have such long lifespans and so few babies? or Life in the slow lane. Evol Anthropol 1993; 1:191-94.
· Fredrickson, D. University of Kansas, personal communication.
· Harvey, P. H. and T. H. Clutton-Brock. Life history variation in primates. Evolution 1985; 39:559-81.
· Lawrence, R. A. Breastfeeding: A Guide for the Medical Profession, 3rd edition. St. Louis: Mosby, 1989.
· Lee, P C., P. Majluf, and I. J. Gordon. Growth, weaning and maternal investment from a comparative perspective. J Zool Lond 1991; 225:99-114
· Smith, B. H. Age of weaning approximates age of emergence of the first permanent molar in nonhuman primates, abstracted. Phys Anthropol Suppl 1991; 12:163-64.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder