22 Mayıs 2011 Pazar

Bebekle yaz tatili yapılır mı? Amara Dolce Vita


Geçen sene kızımla ilk 5 yıldızlı tatilimizi yaptık. Kızım 9 aylıktı ve biz Tekirova'da Amara Dolce Vita'daydık.

Kontesim uçak yolculuğunu uyuyarak geçirdi.
Uçak yolculuğumuzu burada anlatmıştım. Ama hatırlatmak isterim ki uçaktan otele uzun bir mesafe var; dolayısıyla 40-50 dakikalık bir araba yolculuğuna hazırlıklı olun ve yanınıza her zamanki yedek çantanızı almayı unutmayın (yedek kıyafet, bebek bezi, atıştırmalıklar vs).

Amara Dolce Vita, çocuklu aileler için mükemmel bir otel. Nedenlerini kısa kısa anlatmaya çalışayım:

Bebeğimizle geleceğimizi otele önceden bildirmiştik. Bu nedenle odamızda bir çocuk yatağı hazırlanmıştı. Kızımın hassas bir cildi olduğundan, alerji riskine karşı yanımda 2 adet çarşaf da getirmiştim. Kullanmama gerek kalmadı, kızımda bu konuda herhangi bir rahatsızlık olmadı. Boşuna taşımışım yanımda o iki çarşafı... Ayrıca oda çok büyük ve yerler halı kaplı. Çocuk odanın içerisinde rahat rahat hareket edebiliyor, emekleyebiliyor. Oda o kadar büyük ki, bizim odamızda iki kişilik yatak, bebek yatağı, bir büfe, bir tuvalet aynası, kızımın portatif hamağı, bir koltuk, bir puf ve bir de tek kolçaklı okuma koltuğu vardı...

Sol tarafta kızımın hamağının ucu görünüyor.

Odada bir su ısıtıcısı var, isterseniz odanızda mama hazırlayabilir ya da bebeğiniz uyurken kendinize bir çay keyfi çekebilirsiniz. Her gün odaya çay, bitki çayı, kahve, fındık fıstık, çikolata koyuyorlar. Ayrıca su bardağı, çay bardağı ve kahve fincanı da var. Odada ayrıca çok büyük bir gömme dolap var. Çocuklu ailenin tüm dağınıklığını alabiliyor. Kapısını kapatıyorsun ve derli toplu bir odada uyuyabiliyorsun. Odanın kapısına her sabah bir gazete bırakıyorlar. Odanın ayrıca çok geniş bir balkonu da var. Gazete ile balkon arasında ne gibi bir bağlantı var diye düşünüyorsanız: Kızımın gündüz uykularını, balkonda güneşlenip gazete okuyarak geçirmiştim :) Odanın banyosu da ayrıca çok geniş. Banyoda hem küvet hem de duşakabin var. Dolayısıyla eşiniz bebeğinizle küvette oynarken, siz de rahat rahat duşunuzu alabiliyorsunuz. Yoksa eşlerden biri diğerinin duş almasını ıslak ya da tuzdan/güneş kreminden yapış yapış olmuş bir vaziyette beklemek zorunda kalıyor, biliyorsunuz :) Banyoda şampuan, yumuşatıcı, duş jeli, banyo köpüğü, vücut losyonu minik şişeler içinde bulunuyordu ve oldukça kaliteliydi. Ayrıca traş, diş fırçalama, dikiş ve kadın hijyeni setleri mevcuttu ve bittikçe de yenileniyordu. Odamız deniz manzaralıydı ve yemek bölümlerinin hemen üstündeydi. Kızım uyurken, odada onunla kalan, diğerini balkondan görebiliyordu :) Ama bu avantajın haricinde diğer odalar da bizim odalar gibiymiş. Otelin ana binası dışında kalan odalar daha ucuz oluyormuş.
 Bu kadar anlatımdan sonra işte odamızdan bazı kareler:

Her sabah kahvaltıdan sonra odamızın kapısında
bu özel çantanın içerisinde gazetemizi asılı buluyorduk.
Bu küvetin karşı duvarında da bir duşakabin mevcut.

Lavabonun sağında görülen minik şişecikler içerisinde ihtiyacınız olan her türlü sıvı malzeme mevcut.

Sahili geniş ama kumlu değil, taşlık. Denizi ise tertemiz. Denizin mavi bayraklı oluşu, orayı tercih etmemizin ana sebebiydi. Kızım henüz küçük olduğundan Hepatit A aşısı olmamıştı. Dolayısıyla havuza girmemiz tavsiye edilmiyordu. Ama biz sık sık havuza girdik. Zira otelde büyük bir normal havuzun yanı sıra bir de deniz suyu  havuzu vardı, üstelik de ısıtmalıydı. Otelin kalabalık zamanı olmasın diye mayısın son haftası gitmiştik. Deniz suyu serindi ama deniz suyu ile doldurulmuş havuz, neredeyse hamam suyu sıcaklığındaydı :) Ayrıca animasyon ekibi de diğer havuzun başında olduğundan, bu havuzda sessiz sakin zamanlar geçirdik biz. İki adet açık havuzun yanı sıra bir de kapalı havuz ile genel kullanıma açık iki adet jakuzi havuzu bulunuyor. Otelin arka tarafında ise su kaydırakları (aqua park) vardı. Üstelik yetişkinler için ayrı, çocuklar içinse ayrı tasarlanmış kaydıraklar ve bu kaydırakların aktığı havuzlar vardı. Çevresinde de şezlonglar ve duş yerleri olduğundan çocuklu aileler tüm günlerini orada geçirebiliyorlardı.
Kızımın deniz suyunda yüzebilmesi için gövde kısmını ve omuzlarını kapatacak ve suyun soğukluğunu azaltacak bir tür balık adam kıyafeti giydirmiştim. Kaldığımız tarihlerde otelde kalan tek tük Türk aileden biri biz olmamıza rağmen, soğuk deniz suyuna 9 aylık bebeği sokmaya cesaret eden tek aile de biz olduk bu sayede. Kızım ilk zamanlar dalga seslerinden korktu ama sonra alıştı ve denizde çok eğlendi. Havuza ise aşağıdaki resimde de gördüğünüz şemsiyeli bebek simidi ile girdik. Böylece kızım kendi kendine takılırken biz de yüzebildik; çocuğu kucağımızda taşımak zorunda kalmadık. Kucağımızda taşıdığımız zamanlar da kurmalı ve yüzebilen havuz oyuncakları çok işimize yaradı. Biraz daha cesaretli olsak, çocuk o oyuncakları yakalamak uğruna 9 aylık yüzme öğrenebilirdi :)

Kızımın içinden hiç çıkmak istemediği deniz suyu havuzu...
Öğlen saatlerimizi kapalı havuzda ve jakuzide geçirdik.

Kontes Hanım otelin plajında uyuyor...

Otelde çok sayıda restoran var ve günün her saatinde açık bir restoran bulmak mümkün. Kızım 9 aylıktı ve ona uygun yiyecek bulamam diye buhar makinemizi yanımızda götürmüştük. Boşuna taşımışız. Otel restoranında diyet yapanlar için yemekler mevcut. Tuzsuz pilav, sebze ve et suyu, haşlama et/patates/sebze vs. Ben tüm bunları karıştırıp kızım için çorba hazırlıyordum. Ayrıca çok bol ve taze meyve de vardı. Ara menüler için yanıma meyve alıyordum, sahilde onu yediriyordum. Kapalı havuz girişinde bir de meyve suyu barı var. Ayrıca yeterli sayıda mama sandalyesi ve her sandalyede kağıt önlük mevcuttu. Otelde daha büyük çocuklar için çocuk restoranı da var. Onların boyunda açık büfe ve yemek masaları var. Bir de çocuk oyun bölümü var. Orada da küçük çocuklar için organik kavanoz maması ve ısıtmak için de mikrodalga fırın ile hazır bebek yoğurtları bulunuyor. Dolayısıyla yemek bulma sorunumuz olmadı hiç. Kendimiz için de söylemek gerekirse bugüne kadar gittiğim oteller arasında en iyi olanıydı. Hatta İstanbul'da gittiğim pek çok restorandan bile daha kaliteliydi. Oteldeki paralı restoranların hiçbirine gitmedik çünkü gerek kalmadı. Kaldığımız hafta her gün bir başka yemek konsepti uyguladılar. Mesela bir gün onlarca deniz mahsulü (ıstakoz, midye, suşi vs) vardı, ertesi gün çok çeşitli kırmızı etler (mangal, döner vs), başka bir gün İtalyan mutfağı (pizza, makarna vs) vs vs. 

Kontes Hanım kahvaltıda...
Çocuklar için bir çocuk kulüp binası yapmışlar. Masa tenisi, top havuzu, top havuzuna giden minik plastik bir kaydırak, yer minderleri, minik masa ve sandalyeler, pek çok oyun materyali mevcut. Daha büyük çocuklar için "play station" ve dvd oynatıcı da vardı. Başlarında da oyun  ablaları var ve gördüğüm kadarıyla çok ilgiliydiler. Bebekler için de bakıcılık hizmeti varmış otelin ama ücretli. Ayrıca otelde puset kiralamak da mümkün. Hatta bir ara akülü araba kiralama yeri bile gördüm sanırım :) Bizim en çok vakit geçirdiğimiz yer ise otelin çocuk parkıydı. Oldukça büyük bir çocuk parkı yapmışlar. Üstelik de üstünü tente ile kapatmışlar ki böylece öğle saatlerinde de orada oynamak mümkün olabiliyor böylece. Parkın tabanı tam da benim sevdiğim gibi çimenlikti. Oyun parkının hemen bitişiğinde daha büyük çocuklar için iplerle yukarı doğru zıplanabilen, tramplen gibi bir de alet vardı. Ayrıca oyun parkının hemen arkasında disko alanı vardı ki akşam yemeklerinden sonra "mini disko" yapılıyordu. Çocuk müzikleri eşliğinde dans eden onlarca çocuk, kızımı çok neşelendirmişti. Ayrıca akşamları da samba eğlencesi, plaj ateşi vs gibi çoğu otelde rastlanmayan eğlenceler yapıyorlardı. Bir de küçük çapta bir hayvanat bahçesi de vardı otelde. Otelin arka tarafına doğru geniş bir ağaçlık yürüme alanı mevcut. Bu alanda atlar, tavşanlar vs vardı.
İlk defa top havuzuna giren Kontesim.

Sağa sola tırmanıp, kendisinden çok eğlenen babasını seyreden kızım :)
Kızımın odak noktası aylardır değişmedi :)
Kızım ileri doğru emeklemeye bu tatilimizde başladı. İlk defa tavşan gördü; ilk defa muz ağacı üzerindeki muzları gördü (ben de ilk defa gördüm doğrusu) :) Biz geçen seneki tatilimizde maaile çok eğlenmiştik. 

Kontes ileri doğru gitmeye çalışıyor.


Sonuç: Çocuklar tatilde çok eğlendikleri gibi çok da gelişiyorlar. Bulundukları ortamdan çıkmak, farklı yerler ve farklı kişiler görmek, hem bedenen ve hem de zihnen onları çok geliştiriyor. Bu nedenle tatile çocuklarını bırakarak çıkmayı planlayan ailelere bir daha düşünmelerini tavsiye ediyorum. Uygun bir otel seçer ve eşler arasında iş bölümü yaparsanız, çocukla tatil çok eğlenceli ve de çok dinlendirici olabiliyor. Ne de olsa bundan sonra yıllar boyunca çocuklarımızla gideceğiz tatile, değil mi ama? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder