Kızımı büyütürken yaptığım pek çok hata var. Kızımın henüz 20 aylık olduğunu göz önüne aldığımızda daha pek çok hata da yapacağım aşikar :)
Yaptığım hatalardan bazı örnekler verecek olursam:
- İlk hatam doğumda oldu: Sezeryanı kabul ettim.
- İkinci hatam: Kızımın kafasının arkasının düzleşmesine seyirci kaldım. "Flat head syndrome" oluşabileceğini geç fark ettim. Kafasının düzleşmesini önleyecek yastıkları "kullanır mı, kullanmaz mı" diye ikilemde kalarak almadım.
- Kızım yüzüstü yatmayı sevmiyor diye onu zorlamadım; doğru düzgün emekleyemeden yürümeye başladı. Çocuğun kas gelişimi ve vücut koordinasyon yeteneği geri kaldı.
- Kızım bir yere çarptığında ya da düştüğünde "Döverim ben şimdi burayı" diyerek egosunu rahatlatma yöntemini seçtim.
Gel gelelim "bu hataları şimdiki aklım olsaydı yapmazdım" da diyemiyorum. İkinci çocuğumda da hamilelik haleti ruhiyesi içinde sezeryanı kabul edebilirim; çocuk rahat uyusun diye yastıklı uyumaya zorlamayabilirim; her çocuğun yeteneği ve gelişimi farklıdır deyip, mutlu olduğu gibi yapsın, isterse emeklemesin diyebilirim; ikinci çocuğumun da göz yaşlarına dayanamayıp vurduğu yeri dövebilirim vs vs.
Ama bazı hatalar var ki, asla yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bugün doktorda sıramı beklerken bir aile geldi ve yanlarında durduğum 5 dakika içerisinde beni afaganlar bastı. Sadece 5 dakikada yaptıklarını yazıyorum:
- Anne çantasından bir ıslak mendil çıkarıp oğlunun ayakkabılarını silmeye başladı. Çocuk bu sırada ayaktaydı ve ortalıkta dolaşıyordu. Annesine "Bırak" dedikçe, anne çocuğu çekiştirerek zorla silme işlemini tamamladı. Çocuğu asla fiziksel anlamda zorlamamak gerektiğini düşünüyorum. Kızımın kendi vücudu ile ilgili isteklerine saygı duyuyorum. Asla o istemeden, onu ikna etmeden vücudu üzerinde tasarrufta bulunmuyorum (doktor kontrolü ve aşı gibi sağlıkla ilgili işlemler hariç). Mesela kış ortasında çıplak dolaşmak isterse, bırakıyorum. Bir süre sonra üşüyünce giyinmeye razı oluyor zaten. Yarın öbür gün kendisini fiziksel anlamda zorlayan bir başkasına, kızımın kesinlikle müsaade etmeyeceğini ümit ediyorum.
- Daha sonra çocuk hastanenin afişlerinden birini eline aldı, yere attı, üstüne bastı vs vs. Çocuk bu şekilde oynarken tüm aile çocuğa bağırmaya başladı. Ben de gitgide sinirlenmeye başladım tabii. Sizin için anlamsız olan bir hareket, çocuk için büyük bir anlam taşıyor olabilir. Çocuk o esnada kendince bir keşifte bulunuyor olabilir. Eğer tehlikeli bir şey yapmıyorsa ve başkalarını rahatsız etmiyorsa, çocuğun yaptığı hareketleri engellememek gerekiyor. Ben engellenince çok sinirlenirim, çocukların da engellenmişlik duygusundan hoşlanmayacaklarını sanıyorum. Ayrıca kızım belki de bu nedenle "yapma" dediğim an elindekini bırakıyor veya geri adım atıyor. Sanırım çok az "yapma" dediğim için, bu kelime çocuğum için anlamını kaybetmemiş oluyor.
- Çocuk anne-babasının yanından uzaklaşınca "Gitme, orada polis var", "Teyzeyi rahatsız etme, doktor amca iğne yapar" dediler. Bak, yazarken sinirleniyorum. Kardeşim, iki kişisiniz. İşbölümü yapın, çocuğun peşinde dolaşın. Uzaklaşan çocuğu korkutarak sizin etrafınızda dolaşmasını sağlamak nasıl bir mantık! Çocuğu asla polis, doktor vs ile korkutmamak gerekiyor. Korkutulan çocuğun hem özgüveninin sarsılacağını hem de dünyanın güvensiz bir yer olduğu duygusunun içine yerleşeceğini düşünüyorum. Ayrıca pragmatik açıdan bakarsak: Bir gün çocuk kaybolursa ya da ciddi bir rahatsızlık geçirirse ne olacak? Çocuk polisten ve doktordan korktuğu için bu meslek gruplarından olabildiğince uzak durmaya çalışacak... Çocuğun tüm hayatını etkileyebilecek böyle bir hata yapılır mı?
- Hiçbir şey yapmasına izin verilmeyen çocuk en sonunda sıkıldı ve biz yetişkinlerin de yaptığı gibi, sıkılınca kendini yemeğe vurdu. "Ben cips istiyorum" dedi, babası da "Tamam, çıkarken sana Çitos alacağım otur şimdi uslu uslu" dedi. Çocuğa rüşvet verilmez, sağlıksız yiyecekler yedirilmez. Çocuğa sağlıklı yemek alışkanlıkları kazandırmak, çocuğun hem fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından, hem de ilerideki sağlığı açısından önemlidir. Ayrıca çocuğu rüşvet gibi olumsuz davranış kalıpları ile tanıştırmamak da manevi gelişimi açısından önemlidir.
- Son olarak iyice çıldırdığım nokta: Amcası 4 yaşlarındaki oğlan çocuğuna "Buseeeee nasılsın?" diyor, onu bir kız çocuğuna benzeterek kızdırıyordu. Kimse de müdahale etmedi adama yahu, hatta çocuk sinirlendikçe gülüşüyordu etraftakiler... Cinsel kimliğini edinmeye çalışan bir çocuk bu şekilde yıpratılır mı? Çocuk yarın öbür gün homofobik de olur, cinsiyet ayrımcı da olur; olur da olur... Çocuk hiçbir koşulda, şaka ile dahi olsa aşağılanmamalı; hele hele başkalarının yanında asla asla küçük düşürülmemelidir. O el kadar çocuk önce kaba kuvvete başvurup adamı susturmaya çalıştı. Adam hala aynı saçma espriye devam edince duymazlığa gelmeyi denedi. Minicik çocuk, koca adamdan daha sağduyulu davrandı ama ben artık içeri doğru kaçarcasına uzaklaşırken adam hala arkamdan "Buse gibi kısa pantolon giymişsin, kız pantolonu bu. Buse misin sen?" deyip duruyordu. Bazen ciddi anlamda şiddet uygulayasım geliyor!
Sonra düşündüm: Hangi hataları yapıyor olursam olayım, özünde ben iyi bir anneyim!
Sadece iyi niyetli olmakla, çocuğu sevmekle iyi ebeveyn olunmuyor. Hem sağduyulu olmak, kendini çocuk yerine koyabilmek hem de çocuk psikolojisi ve çocuk eğitimi konusunda biraz bilgi sahibi olmak gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder